Yağmurla büyütülen bir ömür vaadine kandım
Mevsim tutulmaları bitti nihayetinde
Desem ki;
Göz diplerimde yeşerttiğim nilüferler
mendilinde ürperse
Hüznümde yüzünü biriktirdiğim Haledar
Adın dudaklarıma kazınan tek mühürse
İlk sevişmesi değildir kâğıdımın kalemle
Sana son şiirim de olmayacak işte bu nedenle
Biliyorum
Bulunduğun yerin medar-ı iftiharısın
Havarisini darağacında sallandıran
O kente işlenmiş suretin karakalemle
Vazgeçemez
Vazgeçilmezsin
Kelimelerimizin yolları çoktan ayrılmış
Renkli ya da renksiz ne olursan ol
Tüm kanlı ihtilallerimin halâ baş mimarısın
Çözemedim Haledar
Bir sabah düşümde ufkuma düşen kimdi?
Yüreğimin semalarında çınlayan o serseri nida
Pirinin sırt çevirdiği bir dervişin miydi?
Pena telini okşadı / Neyzen neye üfledi.
Şeyda ceylan irisinden insafsızca vuruldu.
Sunak isteme benden / Menzil yerinde dursun
Çocuksu tenhalığıma günahın pazarı kuruldu
Şunu da bilmelisin
Aortumda çıldıran o hırçın deniz çoktan duruldu
Hüznümden damlayan kan
nerede kurudu?
Bilemedim Haledar
Kahroluşun zemherisi olmalı bu
Mekruh düşler yırtıyor uykunun atlasını
ben ağlıyorum.
Reva mıdır Haledar
Divit hokkaya küs, mürekkep kağıda
Yanak yastığına, gamze didarına küs
Vebal bana biçilmiş
Yorulmamış bir düşün berceste anı
Derunumda kaldığı için hapis
Kişisel menkıbeleri savurdum boşluğa
Yine el eleyim efkarla
Acıyla yoğrulmuş balçık düşünce
toprak ananın rahmine
Keder lekesi zerk edildi yüzüme
Mut damıttım esrik memesinden
esaslı bir yalanın
Bir damlaya bin kefaret ödedim
Yine de silemedim Haledar
Çölünden aforoz et izanımı diyemeden daha
Harabelerin üzerine kurdun saltanatını hangi arada?
Yakışmadı bu mekan sana
Sen bu olamazsın yık surlarını Haledar
Sağılmamış ateşi sıtmanın estirdiği rüzgâr getirir
Cüzzamın lekesine yenilir Rana
Kırılmamış putlar kalır henüz elleri ceplerinde
Bize hamaseti boynuna asmış bir ibrahim’i soluk gerekir
Sen susmayı dene
Tefsiri yarım kalan hikayeler bak nasıl da konuşur.
Sedef sandığında asırlık kabusunda ölüm
İntiharın jiletinde kırık kalp efektleri
Giyinip çıkma sakın kırk yama cesedini
Çünkü daha Azrail’i aklayacağım Haledar.
Bulaşmış anlık hazların kiri diyeceksen
Sür avuçlarını yere
Elin bir gün benzeyeceğin toprağıyla tanışır.
Seni o fotoğraf karesinde
Bir gün yakalayacağım Haledar.
Sorarım Haledar bilemem çünkü
Bunca rengârenkliğin içinde
Siyaha öykünmek niyeydi?
Beyazın çağrıştırdığı her nesne
Sana da kefen miydi?
Haberlerin geliyor
Söz dinlemez sapkın kent atlaslarının içinde
Yer bulmuşsun kendine
Ben derim ki “ Bir dost sözü dinle”
O coğrafyalarda telaşlı bir nehir ara
Sakın ha sığınmasın bendine.
Nasılsa bir gün bıktıracak
Kadınlar ve yolculuklar Haledar
Gidemediğin yerlerden döneceksin
İsyan dekolteli bir sabrı emzirerek
Sahaflara düşmüş anılar biriktirerek bir de
Çıldırdım Haledar ama tek söz edemem
Anla beni ne olur anla!
Harflerin anarşistliği belli ki
Bu şiirimi de sana yazıyorum
Çek git alfabemden beni kırklara bırak
Mahşeri şu cezayı ben yalnız da yaşarım.
Ya da çık gel
Yüzsüzlüğün inkarı olmaya
Ben kendi pimimi çekip
Ölüme seninle de koşarım.
Kayıt Tarihi : 28.7.2007 14:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

tebrıkler
allah devamını nasıp etsın
Mahşeri şu cezayı ben yalnız da yaşarım.
Ya da çık gel
Yüzsüzlüğün inkarı olmaya
Ben kendi pimimi çekip
Ölüme seninle de koşarım.
Gençlik yıllarıma geri döndüm. Tebrikler
TÜM YORUMLAR (2)