Maturudî ve Eş’ arî...
farklı iki gelenek ve farklı iki yorum... birisi Türk diğeri Arap iki İslâm “düşünürü”...
bildiğimiz bir gerçek var ki dinler, aslına zarar vermediği sürece geleneklerinden soyutlamaz ulusları...
ne var ki hilâfet süresince islâm’ ın bir çok “kaoslar süzgeci” nden geçip yeni mecralarda geliştiğini biliyoruz...
Eş’ arî, Arap geleneği üzerine bina edilmiş bir İslâm itikadı geliştirmiş ve Mısır’ dan “dünya İslâmı” na hükmeden bir itikat olarak görüşlerini egemen kılmıştır...
tamamen Arap geleneklerinin egemen olduğu bir itikattır…
Türkler ise Maturudî itikadı ile islâm’ la haşır neşir olmuş ve bu süre içerisinde de kendi gelenekleriyle İslâm arasında tamamen barışık bir sistem oluşturmuştur...
“dünyâ hakimiyeti” ülküsü, Osmanlı’ nın, hilâfeti İstanbul’ a getirme zaruretini doğurmuş ve bir anda hilâfetin İstanbul’ a gelmesiyle birlikte Türklük olgusu değerini yitirerek “ümmet” sınırları içerisinde “Osmanlılık ruhu” üst kademelerde etkin yerini almıştır...
bu saatten itibaren de bütün fetvalar, bu yeni anlayışın görüşleri doğrultusunda verilmeye başlanmış; bu görüş giderek halka da yansıyarak, geçmişten gelen İslâm itikadı ile yeni şekliyle İslâm itikadı arasında oldukça dengesiz bir değişim oluşmaya başlamıştır...
iddia ediyorum ki Maturudî geleneğini muhafaza edebilmiş olsaydık, bugünkü Alevî/Sünnî ayırımı yaşanmayacaktı ülkemizde ve alevîler bu denli soyutlanmış olmayıp toplumdan; giderek İslâm’ dan uzaklaşmak yerine, ait oldukları genel toplumla daha bir barışık yaşayarak; kim bilir belki de bugünkü bilinen farklılıkta bir Alevî/Sünnî anlayışı oluşmayacaktı...
Maturudî’ deki inkilapçı tavır gelişmeyi desteklerken Eş’ arî’ deki muhafazakâr tavır duraklamaya yönlendirmiş ve ardından da gerilemenin en büyük nedeni olarak ortaya çıkmıştır...
amacım asla soya dayalı bir İslâm anlayışını savunmak değil ama soya dayalı bir Eş’arî itikadını yani Arap İslâmı’ nı bugün hâlâ sürdürme gayreti içindeysek, halen Alevî/Sünnî ayrımını yaşıyorsak; düşünmemiz gerekmez mi sizce de? ..
geriliğimiz söz konusu ise; bu asla ulusumuzdan kaynaklanan bir nedenden ötürü değil, inanç sistemimizden ve tabi ki siyasetçilerimizin ve devlet adamlarımızın, ayrıca bilim adamlarımızın duyarsızlık ve düşüncesizliklerinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum
Kayıt Tarihi : 13.3.2007 19:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir münazara kesiti...

Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin uygulamalarında da aslında Maturidiliğin şuurlu
olarak uygulandığını görüyoruz değil mi?
;)))))))))))))))))))))))))))))))))
biraz 'haysiyet' lütfen! ..
Ama islam dininde yasadigimiz bir eksiklikte malesef yenilikci düsünceye karsi olma anlayisi, ve yillardir süregelmekte olan alevi sunni ayrimciligini devam ettirme hirsi, islamin arap milletiyle özdeslestirilmesi hastaligi, ve bütün dünya daki islam aleminin hala kendilerine yetkili bir merci gelistirememesi bir cok konularda gerici durumuna düsülmesi elbette islamin sucu degil, bize bazi seyleri farkli sekilde anlatma gayreti icerisinde olan alimlerin bir sucudur. Bazen insan düsünüyor ayni kültürü paylasip ayni fakultelerde okuyan insanlarin ayni dersleri görmesine ragmen konularai kendi düsüncelerine ve menfaatlerine uygun sekilde kabulledirmeye calismalari cok üzücü bir durum.
halbu ki Kurani kerimde ilk inen ayetimizin oku olmasi dinimizin aslinda ilime gelisime ne kadar önem verdiginin bir ispati olmasina ragmen islam alemi hala gerilerde alevi sunnilik tartisiyorsa ya alimlerimiz gercekte alim degil, ya yöneticilerimizin bu molaylardan cikarlari var, yada bizlerin bilemdigi oyunlar dönüyor. Tesekkürler sevgili Ahmat Turan agabeyim. sevgi ve saygilarimla
TÜM YORUMLAR (5)