Tanrım! Nasıl bir duygu bu?
Bir erkeğin tenine dokunmak...
Bu erkek kadın için,
Bir bedenden, bir ruhtan ötesini ifade ediyorsa...
Çıplak, ama itici gelen bir çıplaklık değil.
Bu ten, bu duruş, bu sadelik,
Eski Yunan Tanrıları gibi...
Hele o gözler...
Ah! bana bakıyor, gözlerimin içine bakıyor,
Ta ruhumun derinliklerine bakıyor sanki.
Tanrım, bana yardım et!
Bu gözlerde hiçbir duyguyu okuyamıyorum.
Hakkımda neler düşünüyor acaba?
O kendinden emin,
O hiç çekinmeden ilan'ı aşk eden ben...
Bu halimi görünce neler düşünüyordur şimdi?
Birden omzuna dokunmak istedim.
Ne kadar saçma!
Neredeyse “omzuna dokunabilir miyim? ” diyecektim.
Aklımdan geçen bu düşünce,
Dudaklarıma bir tebessüm olarak yansıdı.
O'da aynı şekilde bana gülümsedi.
Bu sefer gözlerinden her duyguyu okuyordum.
Beni seviyordu işte.
Ruhuyla, bedeniyle kendini bana teslim etmişti.
Elimi yavaşça kaldırdım,
Parmak uçlarımla çıplak omuzlarına dokundum.
Heyecandan ölüyordum.
Sanki bütün kanım kalbime dolmuş,
Bedenimde başka kan kalmamıştı,
Damarlarım bu kadar kanı taşıyamayacak,
Göğsüm yarılacak, bütün kan dışarı akacaktı.
Üşüyordum biraz,
Ama terliyordum da,
O an “soğuk ter'in ne olduğunu ancak anladım.
Omzuna dokundum ya,
İşte o an onun bütün sıcaklığını hissettim.
Parmaklarım buz gibiydi,
Utandım...
(Mayıs 2004 / İstanbul)
Canan PalabıyıkKayıt Tarihi : 26.8.2004 14:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yürek konuşmuş kaleme dökülmüş
Şeref Yıldırım
TÜM YORUMLAR (4)