Henüz çocuk denecek yaşta gurbet ellere giderdik
Elimizde bavul sırtımızda yorgan bir oda bulur yerleşirdik
İşçi kahvesine gidip gelen ustalara ne iş olsa yaparız derdik
Para biriktirelim diye bir çorbayla bir sepet ekmek yerdik
Yaz gelince köye döner çayır ve ekinleri tırpanla biçerdik
Yıllarca geçinmek için koşturdum durdum
Herkes gibi bende nice hayaller kurdum
Dizlerimin feri bitti artık yoruldum
Meğerse herşey boş olup bir yere kadarmış
Sabah işe başlar gece yarısına kadar
Sevdaya tutulan bütün kalplerde
Derinden derine sızılar bir sızı
Aklı başında degilde sanki başka yerde
Hep onu düşünür yaş dolar gözü
Dili tutuluyor söylemiyor sözü
Taht kurmuşsun kalbimin baş köşesine
İlk gün ki gibi hala aşığım sana
Mutluluklar verdin bana yıllar yılı
Hep seni seveceğim delicesine.
Taht kurmuşsun kalbimin orta yerine
Henüz yirmi beş yaşında toy bir delikanlıydı
Sevgiye muhtaç sahipsiz içinden yaralıydı
Felek bizden almasaydı belkide şimdi nişanlıydı
Ah tanerim vah tanerim sensiz ben derbederim
Sen gittin gideli hala kor gibi yanıyor yüreğim
Canım gibi sevdiğim can özümden bildiğim
İnsandır diye üstüne titrediğim
Arkadan vurmaz diye aptalca güvendiğim
Nankörlük etti bir zamanlar en çok sevdiğim
Dost düşman akraba imrenirdi bize
Üç beş günlük bu dünyaya
Elbet bir gün ederiz veda
Günler su gibi akıp gider
Üzmeye üzülmeye değmez
Surat yapma hep gülsün yüzün
Şu gördüğün arş-ı alem
Herşey sevgi ürünüdür
Her ne varsa bu dünyada
Sevgi herşeyin hamurudur
İnsanı severse insan
Halini hatırını soramıyorsan
Kadrini kıymetini bilemiyorsan
Gereken değeride veremiyorsan
Öldüğü gün çıkıpta yalandan ağlama
Büyüğün diye özen göstermiyorsan
Emekle büyütmeliyiz yeşili yaprağı
Ekerek yeşertmeliyiz taşı toprağı
Daha fazla ürün elde etmemiz için
Rabbim bize bahşeylemiş suyu ırmağı
Her tarafa dikelim türlü ağaçları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!