Yalnızlık...
Sevdaya dair, her daim.
Gurbet gibi say istersen
Yapayalnız bir başına.
Issız bir mecranın tam ortasında,
Yağmur damlalarının biri birine değmeden
Bir İstanbulu düşünüyorum
Bir de seni
Raks eder ay ışığında
Boğazın suları.
Mis gibi ekmek kokusu yayılır
Sabah ezanı ile birlikte fırınlardan
Ayrı bir hüzün bu ayrılık
Gidenmi hatalı, kalanmı
Sebep ve sonuçlar aynı
Ama hüzünler aynı
Bilirim, yollarımız şimdi iki ayrı meçhul,
Senden aldım kalbime bir darbe
Haberler gelir hep acı bir perde
Kelimeler biter, ne söylemek nafile
Gönlüm ağlar, gerçek ağlar yarama.
Zalim felek dönüp de gülmezmiş bana
Gözlerin süte düşen bir kahve gibi
duru ve temiz
Hele Çekince sürmeyi
içine çekip alır götürür beni
Bir kutuya kilitlemiş kalbini
Onsuz yaşamayı sevmiş
Kapkara bulutlar
Kaplamış gökyüzünü
Ufukta beklenen
Bir fırtına
Rüzgarların şarkısı
Her sayfada sen varsın
Kapanır durur gözlerin
Nar çiçeği gülüşünde
Şu şiir dedikleri şey
Ruhuma değen kuraklık
Sevişmemizin anı kazılı
Huysuz, durgun, yorgun, ketum
Tam karşımda işte
Kilometrelerce mesafede
Çiçeği hoş, dikeni bol
Kaktüs çiçeğim
Susuzluğuna çare için
Vardır bir hayalim
Bir tek annemin yüreğinde büyümedim ben
Orada kaldı çocuk yanım
Orada kaldı saf yanım
En güzel anılarım
Bir tek orada çocuktum, çoktum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!