Küçüktü,
Evinin Önünde bilye oynayarak büyürdü.
Akşam olduğunda Ezan ile beraber evine gider,
Annesi ve babasını görürdü.
Huzur dolu bir aileye mensuptu.
Sonra bir akşam,
Babamdan para istediğim de,paramız yok demezdi.
Elini cebine atar,
Ay başında derdi.
Ay başı gelir;
''Oğlum'' der,devamını getiremezdi.
Düşünsene?
İki yabancı gibi karşılaştığımızı seninle.
Hatta selam da verdiğimizi birbirimize.
Yürek buruk, kalp kırık.
Gözler nemli,
Eller terli..
Ben;
Dünya nüfusunun atıklarını taşıyan enkaz torbası.
Mekanik bir toplumun çöplüğünü karıştıran 4 ayaklı hayvan.
Teknolojiye yenik düşmüş bir milletin, teknolojiden mahrum kalmış cahili.
Modernleşmeyi kabul etmeyen bir yobaz...
Acı çeksin diye çarmığa gerilmiş bir İsa.
Biliyor musun?
Herkes seni anlatıyor;
''Nasıl bıraktı '' diye..
-Sahi, yalnız mı bıraktın beni sevgilim?
''Bazı geceler seni çok özlüyorum, sonra gözlerim kapanıyor ve unutuyorum..
Beynindeki tümörü arındırmak için çıktığı uzun ve zahmetli yolda,
Koşar adımlarla gidiyordu.
Gittiğin yolun sonunda,
Neler olacağını bilmeden.
Gidiyordu..
Uzaklaşmak,
Bazen dostlarımı çok özlüyorum.
Sonra sırtımdaki izler aklıma geliyor, vazgeçiyorum
Belki de dram:
Yetimhanede büyüyen çocukların,
''-Anne kelimesi ne anlama geliyor? '' sorusunda gizliydi.
Bakma yokluğunda atıp tuttuğuma..
Aslında gözüm hep telefonda.
Oysa bir arasan; dilim tutulur, konuşamam karşında..
Senden sonra çok değiştim.
Her şeyi zamana bıraktım.
Evi bıraktım,
Sokaklara başladım..
Hangi kaldırım hoşuma giderse, orada sabahlarım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!