Bırak...
El yerine konulmuş sevdaların,
Başrolünde kal sen.
Sarmasın hiçbir gece seni.
Zira derdini, kimseden dilenmedin!
Ondan ki sevemediğin olmadı senin.
Yanarım yangın yeri bedenim
Kızıl alev kor gece
Bilirim bir ben de değilim
Ateş alan aşktan
Ay doldurur geceyi
Bir deli düş değil bu
Biliyorum,
Sonu hep yarabere olacak
Kartallar geçerken ufkundan gecenin
Çakallar gelecek yerini alacak
Bir sessiz ben kaldı
Şimdi Suskunluğu demlenmiş paslı vapur bağı limanlarda
Bağımla sallanırken ben...
Dalgası köpük köpüktü kumsalda;
Kumsalları silen ve bir beni benden eden güç kaldı!
Kayıp bir şehrin
Dar sokaklarına dolan bu neşe
bir umutdu...
-Çalıntı,
Kalplerinden yoksun kalanları ağırlar-
Cümbüş mü bu?
Bekleridim gün baharı
Dalımda güllerin tacı
Bülbül görmedi yumrular
Sanki oldum göç konağı
Hemi kışa hemi yaza
Elim kan revan içinde neden?
Aşk mı?
Ateş mi?
Yaktı beni neydi o?
Kımızı mı?
Mavi mi?
Karanlığın elinde kaybolur gece
Kör odalarda ıssız bir sen kalır
Gitmeler karanlığı derinleştirir
Yüreğine en derin yolculuklar kalır
Hayatı sömürge duygular tüketir
Buz kesti Sevdalar,
Sessizce öldü vücut,
Zaman döndü elbet ama
Öylece durdu dünya.
Bahar ise ne ilk
Nede sondu.
Gönül defterimde adın
Mum gibi söndü (Mum gibi söndü)
Vuslat uzakta can revan
Bıraktığın bu yerde (Bıraktığın bu yerde)
Güller boynu bükük yine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!