Kim bir dünya yaratabilir? Geceden
İğde ağaçlarıyla kanayarak geçerken şiir?
Bir koku açıklayabilir mi bir ülkeyi? Çocukların
Saçlarında açmış korku çiçekleriyle bir
Akasyalardan,ıhlamurlardan çıkıp gelmiş
Yaz anılarını delip geçerken bönlüğün sessizliği
Gamzesinden geçerken güneş
Bir kadının; uçurumlar da ağlar
Eteklerine kapanarak boşluğun!
Damla damla, taşıran damla'ya
Ulanır da acılar, boz bulanık
Köprüler de yıkılır bir gün
Yağmur sonrası güneşinin yıkadığı
Gümüş renkli su, zamanın içinden
Parlar içimde kımıldayan geçmiş'e.
Pek az şey sözcüğü
Acıyı kalbiyle diken, eski
Bir terziydim ben. Kesip
Biçerdi gövdemi makaslar
Alır götürür dikerdi bir ip
Ayrılan ne varsa son kez
Bir kumaştan bir başka kumaşa!
Geçmişin uyuduğu beşikte. Acı
Sallanır epeski yüzüyle. Saatler
Eridikçe uzak zamanlarda. Gece
Akıtır karanlığını ağzıma. Geçer
Güneşler gibi yıllar lapa lapa
Yağan karların içinden. Annem
Gün gelir. Bülbül de susar
Yeni bülbüller yerleşir. Dallarına ağacın.
Terk edilmiş bölgede acı çiçekler
Bilinmeyen uzak dağlarda ağlar. Çöl
Rüzgârla bir, toplar. Buz tutmuş
O çok eski haritasını. Asar
Çocukluğum geçiyor göğünden şiirin
Bir başka kız geçmişi zamandan çıkarıp
Çıkarıp yılları yaralarıyla kapatıyor.
Denizin üstünde inip kalkıyor ay
Bir dalgadan öbürüne atlıyor. Işığın
Yırtılmış bir deniz gibiyim
İçinde kuşların boğulduğu,
Damlayan bir şey var yine de
Zamandan bir başka zamana
Çekilirken yılların soğurduğu
Kalbim! Kalbim çok eskilerde
İlerleyen sayfalarda
Azı yaşatan
Çoğu öldüren söz
Gitgide açılır
Rüya çiçekleriyle!
Çiçekçeler geçiyor göğünden şiirin;
Arı kovanları karşı bahçelerde
Gülün yaralı diliyle bir yazı
Başka yazlara taşıyor. Cehennemin
Kırlarında karlar, yatırıyor acıyı
Dizlerinin soğuk parıltısına



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!