Coğrafya dile geldi. Bulutlar bile geldi.
Bülbüller güle geldi. Sen geleceksin diye,
Dereler derin aktı. Aşkın âlemi yaktı.
Gökyüzü şimşek çaktı. Sen geleceksin diye,
Kisralar dize geldi. Büşralar bize geldi.
Lacivert gecenin, ak şafağında,
Gonca gonca açan güllere selam
Zülüf perçem olmuş al yanağında,
Aşka ufuk açan dillere selam
Sadakat bağında vefa girizgâh,
Zerdali çiçek açtı.
Mis gibi koku saçtı.
Tüm dertlerim de kaçtı.
Zerdali çiçek açtı.
Sen niye kederdesin?
“Unutturulan Büyük Zaferin 100. Yılı Anısına”
Tarihe damga vuran unutulmayan zafer
Öyle büyük ve şanlı melekleşen her nefer
Diren diren Müslüman dilde Allah-u Ekber
İslam’ın son ordusu zafere zafer ekler
Ayvayla nar mı getirsem?
Dağlardan kar mı getirsem?
Aşkımı anlatmak için,
Ah ile zar mı getirsem?
Kara dağlara mı çıksam?
“Bulut geçti izi kaldı bahçemizde”,
Maral göçtü sözü kaldı lehçemizde.
Volkan taştı lavı kaldı ovamızda,
Güzel şaştı tavı kaldı yuvamızda.
Gizemli coğrafyalar uçurur Everest’e,
Hazar’ın kıyısında gül toplar deste deste,
Bermuda efsununda hayaller beste beste,
Eskimo çığlığıyla kutuplarda nefeste,
Muson ormanlarında filleriyle kereste,
Madagaskar maymunu Avrupa’da kafeste,
Nice genç beyinlerde ümitler şekillenir
İlim bahçelerinde kelimeler dillenir
Bütün etik değerler üzerinde toplanmış,
Topluma şekil veren eğitimle kaplanmış,
Ben; Afrika’da açlıktan ağlayan bir çocuğum,
Ben; Emperyalistlere zehir zemberek ağuyum,
Ben; Yaradan'ın yolunda olmaya çalışanım,
Ben; Derde, kedere, neşeye, kadere alışanım,
Geçen yıla mı yansam, gelen yıla mı kansam?
Hicran ateşi yakıp, yüreklerde uyansam
Giden yılın hızıyla, muhasebe mi sunsam.
Ayrılık azabıyla iki büklüm dolansam,
Kafdağı’nın ardına, emellere dayansam,
Kayıp giden yılları nostaljiyle mi ansam?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!