Hala alışamadım yeni yıla
Aralık ne ara bitti,
Ocak ne vakit kavruldu
Ve ben hangi şubat a batıyorum bilmiyorum...
Ruhumu çepeçevre sararken karakış,
Ben gönlüme düşecek cemreyi bekliyorum.
Ayrılırken yada veda ederken,
kahbe dünyaya son kez bakarken,
Şu hayata gözlerini yumarken,
Yürekleri kavurur o son bakışlar.
* * * *
kiminden yaş akar,
Biz bambaşka yerlerdeydik sevgili
Benim iklimim soğuktu, sertti
Sana tersti..
Sen sıcak havalara alışkındın
Sıcacıktın..
Kalabalık caddelerde yürüyorum şu sıralar
Yalnızlığımı bastırmak istercesine,
Gürültülü yollardan dönüyorum evime.
Yolu biliyor muyum hala, bilmiyorum...
Ayaklarımın alışkanlığıyla adımlar atıyorum.
Zaman hızlıca akıp gitmekte
Sende ona kapılıp akmaktasın
Bebeklik çocukluk gençlik ha birde yaşlılık derken birde bakmışsın son duraktasın,
Seninle birlikte milyonlarca yolcu,
Ama şöför durmuş artık otobüs hareket etmiyor
Ve bir melek isimleri okuyup yanına çağırıyor,
Bilmezdim,
Nedir bir insanı başkasına bağlayan?
Kalbini dolduran, gözlerini parlatan?
Özleten, merak ettiren her an...
Duyardım,
Bu gece başka...
Yıldızlar başka parlıyor bu gece.
Dolunay başka...
Başka şeyler anlatıyor bu gece.
Dünya başka dönüyor,rüzgar başka esiyor...
Ben bir başka haldeyim bu gece...
Çocukluğumdaki uçurtma mevsimlerini özlüyorum,
Bin bir mutlulukla uçurduğum uçurtmamı...
Çocukluk ya, uçurtma rüzgardan uçardı,bense mutluluktan...
Yine bir uçurtma mevsimi,
Uçurtmam yok belki ama,
Ben yine uçuyorum...
Masallarda uyku vakti şimdi.
Prensler kötü kalpli cadılara karşı nöbette.
Pamuk'tan prensesler kuş tüğü yataklarında huzurlu..
Kaf Dağı'nın ardından gelen ninni sesleri sarmış etrafı
Peter Pan, Wendy'nin kollarında dalmış çoktan en güzel rüyalarına.
Çizmeli kedi yeni maceraları düşlemekte,
Boğazını yakıyor bu zamanlar soluduğun hava.
Etraf bulanık, hep bir sis...
Dinlediğin şarkı dahi soğuk geliyor kulağa.
Gözünden bir damla yaş akacak olsa,
karla karışık düşüyor toprağa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!