Kararmış bir kentin içinden geçtim menekşelerle
Ağzı açık kaldı aynaların
Bir ses fısıldadı kulaklarıma
Görünmez ufkun güzelliğini mi arıyorsun düşlerinde
Ben birçok çölde bulundum yoktu hiçbirinde Mecnun
Sessizce bekledim surların gölgesinde güneş batarken
işte ellerim
ve herkesin yasakladığı büyü
gün tükenmekte
ve anka kuşu düşmektedir
camlar kırılmakta
kaşlarımı çatınca ben
Yağmur yağdı ve kayboldun öğle vakti.
Yıkandılar ekmekler ve güvercinler
Taşlara bağladım ruhumu
Ben DeniZden geldim ve üşüdüm
Bitmek bilmeyen bir ıslaklık üzerimde
Döktüm BütüN kelimeleri kaldırımlara
bilin ki bir deniz daha acı değildir
bir kadının gözyaşlarından
çünkü bir krallıktır dudakları
kıyısız ve işgale hazır.
günboyu süren nefes darlığı
gecelerin iniltisi
gel kıyıların soytarısı
Bölünmüş bir uykunun ortasındayım
Kokuyor saçların özellikle saçların
Gözlerimde yüzünün yankısı bağırıyorum
Gece üstüme geliyor
Kavganın ortasında buluyorum kendimi
Dünyanın kapısını kanatıp
1.yoldan ceylan sürüleri geçiyor
2.açıp kitabı okuyorum
3.ölüm bahçelere indi mi
4.bir kadın gülleri yakıyor penceresinde
senin sesin ışığı bölen mavi bir hançer
kapıda bekleyen küçük bir kitap
senin sesin bir bozkır çiçeği
yolundan geçer yük vagonlarının
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!