Herkes püskürmek istiyor
Dehşetli volkan gibi
Ben çağlamak istiyorum
Bir ab-ı hayat gibi
Herkes yakmak istiyor
Unutuldu terakki, rafa kalktı hak merak.
Ve ülfet peydah oldu, ufukta yok intibah.
ilim çindeydi hani, hani nerede okumak?
sefaleti sanmışım uzuncadır ben felah
Nazarında mı bilmem aynadaki şu maymun.
şark ile garptan birbirine mum,
tozunda da araf gösteriyor nur.
ele avuca sığmayan ruhum,
ruh...ezelden istanbulludur.
iki renkli hayat tayfı
bu ne azap...bu ne çile
ya siyah ya allı dünya
gökkuşağı diplerinde
haykırırr evren;
mizan , nizam
gözteremez zerre intizam.
ve hakikat arayan her hay
elbet bulur
el-cevap
Mısralara sığdıramam gibi
Tek cümlelik içimi.
Anlayan yalnız beni
Lütfun ya İlahi
Dost misali seccadem.
ya dökün acımasızlıkları
ya büsbütün yutun lafları
ya gösterin silahınızı
ya da bir zeytin dalı
İkram eder şerbetinden akla
Ve kalbin hediyesi düşer damla damla
teşekkür yardımıyla
Bir şairin kağıdına
Ben sen biz yokki onlar
İnsanlık işte ancak bu kadar
Bir zalimin sözü ile alınırken kararlar
Bir yerlerde gözleri yaşlı bulutlar
Selamlıyor melekleri menzile doğru uçan
Ve Bundan dolayı alınabilir yudumlar altın varaklı bardaktan
göz kırptın ya güzel yıldız;
ayrı zaman, mekandan.
aldığında selamımı,
ben bir avuç topraktan.




-
Talha Solmaz
Tüm Yorumlartebrik ederim