Bilmezden gelsen de ettiğin cevri
Günde beş yüz kere kırdığınım ben
Ne gün bitecek bu istibdat devri
Her gün bir Fizan’a sürdüğünüm ben
Yılda on iki ay ayda otuz gün
İnsanın işi hiç gitmez mi düzgün
Önünden geçsem de her daim üzgün
Ne bir hâl ne hatır sorduğunum ben
Bazen bir akşamın serinliğinde
Bazen bir rüyanın derinliğinde
Görünüp bir çocuk şirinliğinde
Pervasız kanına girdiğinim ben
Destanla doldurdum içimi döküp
Dergâhına sundum yere diz çöküp
Açtığım sayfaya bir cızık çekip
Gönül defterini dürdüğünüm ben
Gönül yitiğini ararmış derler
Bir gülüş bin yara sararmış derler
Akılsız iti yol yorarmış derler
Bir ömür peşinde yorduğunum ben
Salsan da başından maharet ile
Adline başvurdum bir cüret ile
Dosyama bakmadan zımni ret ile
Yanlış kararlara vardığınım ben
İsmailce kurban oldum tıpatıp
Kes dedim boynumu sana uzatıp
Cismini kurtlara kuşlara atıp
Ruhunu çarmıha gerdiğinim ben
Mülkî der tahtına varsın feryadım
Herkese malumum bir sana yâdım
Kafa kağıdında Aslan‘dır adım
Her sabah kapında gördüğünüm ben
Aslan AVŞARBEY (Mülkî)
09.06.2020-Eskişehir
Kayıt Tarihi : 11.6.2020 14:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!