Bahtsız ve yalnız bir insan...
Zorlamak değildi amacım
Olmuştun kalbimde kiracı
Verme bulunduğun yere acı
Allah'ın adaleti var hacı
Sevgide somut bir nesne gerekir. Bir insanı seversin. Bir hayvanı seversin. Bir kalemi seversin. Ama aşkta somutluk yoktur. Aşk bir deryadır. Bomboş bir derya. Uzay boşluğu gibidir. Aşkta o boşluğu bile seversin. Aşkta beden yoktur. Bir insanı seversin. Ama orda bir insan yoktur. O insan çoktan gitmiştir senden. Ama sen hala seversin. Bu aşktır. Bu yüzden aşk ve sevgi aynı şey değildir...
+Ben onu çok seviyorum.
-O kızla mutlu olamazsın.
+Mutlu olmak isteseydik aşık olmazdık ki. Senle ben mutlu olabildik mi?
-Ne zaman oldu bu?
+Yokluğunda...
...
Beni sevmedi. Bu mühim değil, kimseye kendini sevdiremezdin. İnsanlar şanslı olanlar ve şanssız olanlar diye ayrılır. Kendini şanssızlardan sayar, yaşamaya devam edersin.
Beni sevmedi. Bu önemli değil, zaten beni kimler sevmedi saymaya vaktim yok.
İnsanlar mutlu olanlar ve mutsuz olanlar diye ayrılır. Kendini mutsuzların içine katar devam edersin.
Beni sevmedi. Bu tuhaf değil, acısı derin, sorgusu uzun ama kabullenilir. İnsanlar aşık olanlar ve aşık olunanlar diye ayrılır. Kendini aşık olanların en aptali ilan eder devam edersin.
Bazen bir insana binlerce kelime söylemek istersin de; tek kelime edemezsin ya.
Şuan o haldeyim.
O binlerce kelimeyi içime atıyorum. İçim o kadar boğuldu ki. Nefesim o kadar zor geçiyor ki ciğerlerimden. Sanki birisi boğazımı sıkıyor. Kendi kelimelerimle; kendimi boğuyorum.
Ben kendimin boğazını sıkıyorum.
Kendimi öldürüyorum.
Ben kimim?
Ne kadar şikayet etsekte, ne kadar unutmak istesekte
Anlık gelen bir kahkahayı geçmişteki anılarımızda buluruz. En kötü gününde bile anlık gelen bir tebessüm seni taa nerelere götürüyor. Ve belki o tebessüm sonrası o zamanlar ne kadar mutlu olduğunu hatırlıyorsun. Ne kadar değiştiğini görüyorsun. Ve belki o anlık gelen duygu hayatını düzene sokmana yarıyor. Ne kadar garip değil mi?
En çok korktuğumuz, unutmayı çok istediğimiz geçmiş bizim geleceğimizi belirlememize yardımcı oluyor.
Artık bazı şeylerin farkına varıyorum yavaş yavaş...
Bugün birisiyle konuşurken birden gönlümden bir kaç kelime düştü. Paylaşmak istedim sizlerle de. Öncelikle bu hayatta ne kadar çok acı çekerseniz çekin asla ölmeyi denemeyin. Bu hayat bir yalan. Bu hayatınızdaki cehennemi çevrenizdeki etkenler yaratabilir. Sevgiliniz, arkadaşlarınız, dostlarınız vb. Ama ölümden sonraki hayatta, yani asıl gerçek olan hayattaki cehenneminiz sizin elinizde. İşlediginiz günahlarla, yaptığınız kötülüklerle gerçek hayattaki cehenneminizi yaratıyorsunuz. Fazla uzatmadan asıl söze geleyim. Söz şu idi. "Ölüm bir çıkış değil. Ölüm gerçek acılara açılan bir kapı sadece..." 🌹🖤
... Güzel konuşmuştu kadın. Hoşuna gitmişti adamın. Kalbini koymak istemişti kadının önüne. Ömrünü ona feda etmek istemişti. Ama istemedi kadın kıyamam dedi. Kalsın yerinde senin kalbin. Oysaki bilmiyordu kadın. O kalbin yerinde durmak istemediğini. O kalbin yerinde iken ne kadar üzüldüğünü, ne kadar kırıldığını. Bulunduğu yerin ona şanssızlık getirdiğine inanıyordu o kalp. Onu ordan çıkarabilecek bir güç gerekiyordu. Bu güç sevgiydi. Adamın kalbine iyi gelecek şey sevgiydi. Onu o bataklıktan çıkaracak tek şey.
Adam bir şeye inanıyordu. Birini sevdiğin zaman kalbini ikiye bölersin ve karşındaki sevdigin insana verirsin. Karşındaki de kalbinin yarısını sana. Birbirini seven iki insanın birbirlerini anlamasının bu yoldan geçtiğini düşünürdü. Ve kavuştuklarında tek kalp olacaklarını. Yani iki beden ama tek bir kalp.
Etkilenmişti kadın bu sözlerden ama bir şey demedi bu sözlerin üstüne. Sadece sustu. Çünkü elinden bir şey gelmiyordu.
Hayatta yaptığımız büyük yanlışlardan birine değinmek istiyorum.
Psikolojide bir yol vardır. Doğru ve yanlış olarak ikiye ayrılır. Şimdi bu konuya kendi düşüncelerimle beraber bir açıklık getirmek istiyorum.
Bu hayatta doğru yol yada yanlış yol diye bir şey yok. Bir yol var evet. Bu yol bir yerde bitiyor. Oraya ölüm diyoruz. Ee tabiki yolun başlangıcına da doğum. Bir arabayı örnek vererek daha ayrıntılı anlatmak istiyorum.
Geri dönse bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. En ufak tartışmada hani değişmiştin diye yüzüme vuracak eski şeyleri. En ufak olayda yaptığım hataları yüzüme vuracak yine. Yine yalanlar söyleyecek bende inanmış gibi yapacağım. Yine kandiracak beni, inanmayinca ben suçlu olucam. İnanmış gibi yapınca ben rahat uyuyamayacam. Ne saçma bir iş bu ya. Gidenler ne zaman ceza çekecek. Neden her şey kalanlara kalıyor. Sorulardan sıkıldım. Cevaplardan sıkıldım. Belirsizliklerden sıkıldım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!