Sustuk... Sadece dinliyoruz...
Bazen yağmuru. Bazen rüzgârı.
Yağmurda ıslanmayı, rüzgâra karsı koşmayı bıraktığımız andan beri sustuk,
Sadece dinliyoruz.
Kendimizi dinliyoruz,
Zamanı dinliyoruz.
Fermanları dinliyoruz hükümlü hükümsüz.
Konuşan her şeyi dinliyoruz artık,
Ezberler hariç.
Ne ezberler bozduk zira, ne ezberler...
Muhabbet dilenirken düştüğümüz müebbet zindanlarında güvenistanın
Kimi zaman sövesimiz geldi.
Kimi zaman dövesimiz.
Lakin, lakin postacımızın içimize vurduğu gemler engeldi.
Fırtınalar koptu içimizde,
Öfke tsunamileri bastı sabır sahillerimizi... Islandık.
Kirlendik.
Yontulduk.
Yoğrulduk
Ama bir o kadar da yorulduk.
Şimdi fecre düşman gecelerin kararttığı gözlerle bekliyoruz artık doğacak güneşi.
Önce güneş doğacak sonra Yusuflar'ın ay yüzleri açacak kararan gözlerimizi.
Nerde kaldın ey kuşluk vakti
Kayıt Tarihi : 17.2.2018 23:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!