Yaslandığım omuz çok uzaklarda ve ben kendi yürek kapımın eşiğinden yüzümdeki maskeyi bırakarak içeri giriyorum. Ayrılığın acısını duyduğum, kadeh kadeh içtiğim, derin derin soluduğum odamın içine.
Saatlerin hüznü vurduğu gecenin en derininde martı çığlıkları ile uyanıyor yüreğim. Ağzımdaki bir parmak mutluluk yüreğimi aşındırırken kısa zamanlarda uzun ömürler veriyordu.
Yollar, evler çatılar. Sokaklar artık beni umursamıyor. Kovulduğum bir düşün kapı eşiğinde hüzünlere sarılıyorum. Tezenesi kan olan hayatın namelerinde billur kasede sunulan sevgi sözcükleri teselli etmiyor.
Kokunu getiren rüzgârları tutuyorum, suya çiziyorum bal rengi gözlerini. Üflediğin nefes göğsümde sülfür etkisi yaratıyor. Duvarlarında unuttuğum geçmişim beni çağırıyor sanki. Seslerin tenhalığında ben seninle söyleşiyorum sanki... Karşılığı alınmayan soruları cevapsız sorular gibi aynadaki görüntüm.
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Derdin cenderesinde ise yürek......Kırılan cam kasenin sesi gecenin karanlığında, duvardaki yansımalarda haykırır bin beter....Kutluyorum .....Kaleme saygılarımla
harika bir çalışmaydı
akıcı ve duygulu
yüreğinize sağlık
tebriklerimle
sevgi ve huzurla kalın efendim
Şiirinizi
begeniyle okudum
Savgili dost,
Değerli şairem.
Yüreğine salık.
Beğeniyle okudum.
Harikaydı.
Sevgi ve saygılarımla.....
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta