Gökyüzünün uzağına düştüm. Hantal ve yorgun sabır uçlarımda kümelendi sorular: Bade’l mevt
Söylemesi zor: Fesleğen ekilmiş toprak kadar olamadım, ellerini saçlarında dolaştıran anneler ayrılık gibi kokardı çünkü ayrılık ölüm gibi kokardı mütemadiyen.
Ölümün de kokusu vardı.
Billur kanatlı insan yavruları gördüm, toprakları henüz kazılmıştı, nemli ve karanlık. Her insan kendi mezarının bir avuç toprağından karılırdı, başlangıçta. Her insan kendi mezarının toprağıydı:
Âlem-i ervah, mâ ü tin içre…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;