Gökyüzünün uzağına düştüm. Hantal ve yorgun sabır uçlarımda kümelendi sorular: Bade’l mevt
Söylemesi zor: Fesleğen ekilmiş toprak kadar olamadım, ellerini saçlarında dolaştıran anneler ayrılık gibi kokardı çünkü ayrılık ölüm gibi kokardı mütemadiyen.
Ölümün de kokusu vardı.
Billur kanatlı insan yavruları gördüm, toprakları henüz kazılmıştı, nemli ve karanlık. Her insan kendi mezarının bir avuç toprağından karılırdı, başlangıçta. Her insan kendi mezarının toprağıydı:
Âlem-i ervah, mâ ü tin içre…
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Devamını Oku
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.