Gel; açıklama yapma, yorgunluğunu getir yeter.
Montunu sandalyeye bırak, gününü kapının önünde.
Yanıma otur, omuzun omuzuma değsin;
söz değil, nefes paylaşalım bu akşam.
Telefonu sessize alalım, dursun kenarda dünya.
Pencere azıcık açık kalsın, içeri serinlik dolsun.
Gözlerine bakarım, “anlıyorum” demem;
çünkü bazen susmak daha doğru olur.
Bir bardak çay koyarım, şekersiz de olur, fark etmez;
sıcaklığı avuçlarına geçsin, içimiz ısınsın usul usul.
Dertler masaya dizilmesin bugün,
bırakalım, kendi kendilerine küçülsünler.
“Güçlü ol” demeyeceğim;
bugün güçlü olmak zorunda değilsin.
Ağlamak gelirse, gözlerini saklama benden;
gülmek olursa da, ikimizden taşsın.
Geceyi acele ettirmeyelim, varsın uzun sürsün.
Nefesini benimle say: bir… iki…
Bak, kalbin yavaşladı—fark ettin mi?
Aynı sessizlikte yan yana, biraz hafifledik.
Kayıt Tarihi : 5.10.2025 02:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)