Yüklendi katarım göç geldi çattı
Şu fani dünyada gözüm kalmadı
Ömür güneşi dön emriyle battı
Tükendi dermanım özüm kalmadı
Kimi güldüm kimi ağladım durdum
Yar
Bu gün yine
Yokluğuna sarıldım
Varlığındaki günler gibi
Hayaline daldım yanımdasın sandım
Kokladım o gül tenini
Gülünce etrafında güneş açar
Kahkahası ömre ömür katardı
Şen şakrak etrafa neşe saçar
Gönülden gönüle hep akardı
Asildi ruhu endamından belli
NEDEN?
Ey beni benden alan.benliğimdeki yâr!
Anlatamadığım sevginin içimde yıldız yıldız parlayan nûru, Gönül sarayımın penceresinde titreyen ışığım.
Gecenin karanlığında yüzüme doğan ay. Sen ki; saçlarıma gecenin koyu karanlığında kara rengi veren muhabbetim. Ruhumda tarifi zor ve hatta imkansız bir mekan ve zaman içinde öteki kendimi keşfettiğim güzel.
SANA GELDİM İSTANBUL
Aç tüm kapılarını
Sana geldim İstanbul.
Anadolu nun bağrında
Yanık kaval sesleriyle bestelediğim
Ah Akılsız başım
Taşlara gelesin
Ateşlere düşesin
Deli divane Aptal başım
AŞKA GÜNAHI KİM YÜKLEDİ
Bu gün bu saatte
Yani Salı günü gece 03 de
Gecenin sessizliğinde desem de
Yalnız olmadığım bir zamanda
YÜRÜYORUM
Arnavut kaldırımıydı bastığım taşlar
Şekilsiz / sağlam / temiz
Beynimi kemiriyor
Hesaba sığmayan sorular
Ben Tiryakiliği aştım be gülüm
Müptelan oldum senin
İçtim içtim kadehimde seni
Sarhoşun oldum be gülüm
Aşkınla sevginle dolu
Yanık gölümden sesleniyorum
YA RESULALLAH
Aşkın dermandır gönlüme
İsmin her daim dilimde
Kokun alırım her bir gülde
Hasretim sana ya resulallah.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!