İrem bağları,andırır cenneti
Güçlü,mutlu,ömürlüydü ad kavmi
Bitmez,tükenmez sandılar serveti
Kibirleri arttı,hem zalimliği
Azdı,puta taptı,Hud geldi nebi
Korkaklar inandı gizliden gizli
Bizim elde dev türedi
Ahmaklar onu besledi
Gölgesinden de korkardı
Şimdi aslana kükredi
Yediği gariban canı
Bildin sanki kıymetini cevherin
Paslı tenekeye meylin,hevesin
Eşek geldin çüş gidersin dünyadan
Ne çobanın biter ne de efendin
Kurtta,kuşta gördüm nice marifet
Nazlanmaz gül gibi bülbüle inat
Açar pembe,açar sarı hem beyaz
Küser güne sanki düşürür surat
Bakmaz hiç yüzüne akşam sefası
Derersin bahçende türlü çiçeği
Sevdası aklını almış başından
Deli divaneye dönmüşsün Ali
Hayal aleminde geçmiş dünyadan
Mecnun'a Kerem'e dönmüşsün Ali
Yakanlar yakmış ateşte çırayı
Ne zaman dinlesem o türküyü
Beni yıllar öncesine götürür
Kulağımda çınlar nağme nağme
Dağdan kartal gibi süzülürcesine
İner ovaya yavaş yavaş minibüs
Bulutlar karartmıştır ortalığı
Elleri nasırlı,gözleri yaşlı
Ezelinden beri,gülmüyor bahtı
Onda toplanır,her dert,hasret,acı
Bir baştan bir başa bak Anadolu
Ekmeğini alsan güler yüzüne
Anadolu çocuklarıyız biz
Acılar olgunlaştırdı bizi
Küçük bedende,kocaman adamdık
Güneşle boyadık,buğday tenimizi
Çıraklığı,kalfalığı bilmeyiz
Kendimiz yaptık oyuncağımızı
Annenin sevgisi en asil sevgi
Uğruna veririm dünya serveti
Arıyor her yerde gözlerim seni
Hiç kimseler sana benzemez anam
Beni benden daha iyi düşünür
Bana benden daha yakın yaradan
Geçilmiyor karanlıktan karadan
Çekilsene gafil sen bir aradan
Hakka giden yola mani olursun
Her ne arar isen ara kendinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!