Nasıl teraziyse ayarı bozuk
Güçlüden yanadır her zaman hukuk
Vicdanlar yaralı sevinçler buruk
Kalır benim davam mahşere kalır
Dertlerim yanımda olmuştur azık
Nefsin öldürmeyen menzil alamaz
Hergün dar'a çeksen darlıktan çıkmaz
Lokma şefaattir karın doyurmaz
Varlık deryasında acları gördük
Kör et gözlerini görme kusuru
Arsızın yüzsüzün kaldın içinde
Hırsızın haydudun düştün eline
Huylusu huysuzu uyar düzene
Adam bulmak çok zor,kahpelik moda
Yalanına doğru diyen puştlara
Mustafa Kemal'i gördüm düşünde
Başında kara kalpağı
Hüzünlü mü hüzünlü,öyle karamsar
Hiç olmadığı kadar
Mustafa Kemal'i gördüm düşümde
Al bir ata binmiş,İzmir yolunda
Ruhum asil,isyanı var bedene
Mahkum eder,koyar canlı kafese
Rüzgar gibi geldi geçti gençliğim
Yollar yokuş kaldım nefes nefese
Kurşun kalem değil silinsin yazı
Ateşini taşır nefsin
Kıl ince,kılıçtan keskin
Sırattan kaç kere geçtim
Hem öldüm hem de dirildim
Dediler hak sende gizli
Ne zaman mutluluğu yakalasam
Bir çocuğun çığlığı
Bir babanın isyanı
Bir annenin feryadı
Duyulur ta uzaklardan
Sessizce uzaklaşır
Niksar'ın içinde akar bir dere
Tarih kokar heryer dokunsan hele
Dünyaca ünlüdür gördüğün kale
Memleket içinde güzeldir Niksar
Tarihi evleri taştan köprüsü
Zaman bahar seli çağlayıp akar
Bir devri kapatır bir devri açar
Her insanın derdi kendini yakar
Duman duman tüter görenler olmaz
Kimisi al giyer kimisi kara
Dilleri var bülbül gibi şakılar
Hakikate hem kör hem de sağırlar
Yıllar yılı cehaleti ağırlar
Yaşar içimizde yaşar ölüler
Sevgiler yeşermez katı yürekte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!