Uzaklarda,çok uzaklarda gözlerim şimdi,
Kızıl ufkun Kadıköy'e sarıldığı o yerde.
Gönlüm bir başka buruk,gözlerim doluverdi,
Güneş elveda derken sahildeki evlere.
Dalgalar döver iken o girift sahilleri,
İşgal altındaki bu küçük bu gizemli yeryüzü coğrafyasından bildiriyor ve bildiriyorum.
Ve yine bildirmedeyim yılmadan...
Gelecek yüzyıla yazıyorum mektuplarımı...
Elbet kusacağım günün birinde beynimden
Yazamadıklarımı... Yaşamadıklarımı...
Kazılarda bulunur belki birgün artıkları!
Bitmeyen zamanlara gebedir gönlüm şimdi,
Yazdığım bu satırlar bir hasretin öyküsü.
Bir kızıl rüzgar esti gönlüme yağmur indi,
Dudaklarımda hâlâ bir sonbahar türküsü.
Takvimden yapraklar birer birer düşerken,
İşgal altındaki bu küçük bu gizemli yeryüzü coğrafyasından bildiriyor ve bildiriyorum.
Ve yine bildirmedeyim yılmadan.
Gelecek yüzyıla yazıyorum mektuplarımı.
Gün adınla başlıyor buralarda...
Adınla birlikte düşüyor insanlar yollara...
Bense daha geç ve tabi biraz seni düşünmüş olarak,
Kuşlar kadar hür olmak,
engin denizlerde kanat çırpmak,
durmaksızın uçmak isterdim alabildiğine yeşilliklerde.
Olmadı.
Gözyaşları,gecelerle devam ediyor.
Zaten hiç durmadı...
Yollardayım yine,umarsamadan yürüyorum.
Uzayıp giden kaldırımlar,nefes kesmiş insanlar!
Kolum kanadım kırık kavaklar sarmaşıklar!
Üşüyen rüzgar bana esiyor sanki! gülüyorum.
Çisil çisil yağarken kar,gökkubbeden üstüme,
Ak düşen saçlarıma inat edercesine,
Gece şehre indiğinde
Tüm kasvetiyle,
Gün yeni mi başlıyor ne?
Yalan değil ama;
Evlerin odalarında,sokak kuytularında,
İnsanların derin yalnızlığı hüküm sürmekte.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!