Senin şu derdine derman
Bulabilse idim gardaş
Sultan olup hemen ferman
Verebilse idim gardaş
Sarı çiçeğin yüzünden
Bir kulum ki şu cihanda
Acep nic’olacak halim
Günahla geçen zamanda
Acep nic’olacak halim
Sardı bedenimi günah
Biçareyim, ciğerimi
Ezdim Allahın aşkına
Gönüllere siyerimi
Yazdım Allahın aşkına
Kuşlar gibi havalarda
Neyleyim cihanda derya denizi
Göz yaşımdan akan gölüm oldukça
Gül şende açılan lale nergizi
Dikenler içinde gülüm oldukça.
Dinlenmez fakirin sohbeti sözü
ÖMÜR
Namazsız ezanla, ezansız namaz
Arası insanın ilk görüntüsü
Vakit tamam olur saat tıklamaz
Bir name yazmışsın hayıfla dolu
Okudum, düşündüm haklı, memedim
Sıpalar şaşırmış giderken yolu
Sebebi eşekte saklı, memedim
Kürreden zerreye tüm yaratıklar
Bizi var edene muhtacız muhtaç
Su olup akmasa şu damlacıklar
Yerden mahsul bitmez aç kalırsın aç.
Sizin Azerbaycan bizim Türkiye
Eşin, dostun oğlu, kızına selam
Vur davul, zurnaya, başla türkü’ye
İnleyen ney, çalan sazına selam
Ben öldükten sonra anlayacaklar
Sözümde ufacık yalanım yoktur
O zaman yanımda olmayacaklar
Ben için benimle ölenim yoktur
Sevgi tenceresinde kaynattım aşk aşını
Muhabbet sofrasına servis yaptım bilesin
Dipsiz sevda gölüne döktüğüm gözyaşını
Görülmez bir el olup incitmeden silesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!