Ne kadar söylesem sözüm tutulmaz
Ondan gözlerimden akar yaş gelir
Cihan pazar olsa malım satılmaz
Herkes pazar eyler bense boş gelir.
Dertlerimle katmer katmer dürüldüm
Bekliyorum çıkmaz sokak başında
Yürümek istedim sıfır yaşında
Şahin oldum uçtum onun peşinde
Uçtum amma uçtum yetişemedim.
Enini boyunu ölçtüm bir karış
Güzel Türkiye’mi gezdim dolaştım
Edirne’yi Kars’ı Artvin’i gördüm
Engin sahillerden güneye geçtim
Diyarbakır Urfa Mardin’i gördüm.
Hakkari ilinden kuzeye doğru
Yarın bu dünyadan göçüp giderken
Yas tutup boynunu büken olur mu?
Ömür tamamlanıp vade yeterken
Ardından gözyaşı döken olur mu?
Kendimi kaptırdım ömür çarkına
Hastaneler içinde uçuşan kelebekler
Can gibi, canan gibi asildir hemşireler
Hastasının başında bir ana gibi bekler
Can gibi, canan gibi asildir hemşireler.
İncitmez iğne yapar, o nazik elleriyle
Satır satır yazdın elif ’i be ’yi
Kalem seni tac edeyim başıma
Ayırdın kötüyü zararlı deyi
Kalem seni tac edeyim başıma.
Karanlığa kandil oldun nur saçtın
Aç durmak değildir nefsi terbiye
Bir fırsat ayıdır Şehri Ramazan
Yaradanın lütfu sonsuz hediye
Bir fırsat ayıdır şehri Ramazan
Onca nimet bunca bolluk bereket
Bu dünyanın yok olacak varlığı
Bilindiği halde talanı vardır
Nasihat istersen gör mezarlığı
Yatanlardan ibret alanı vardır
Yalan
Ömür sana sermaye kaç günse arda kalan
Şu geçici faniden yok mudur ibret alan
Belki de hemen şimdi göçün yükler gidersin
Yalandır bu aleme aldanmayasın yalan.
Fani dünya senden ayrılıyorum
Yalanın, planın al senin olsun
Gaflet gömleğinden sıyrılıyorum
Atlastan libasın, şal senin olsun.
Hile, desis, hep yapmacık işlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!