Elim açıp huzuruna durmuşum
Yüce Mevlâm günahlarım affeyle
Açık kapı yalnız sende bulmuşum
Yüce Mevlâm günahlarım affeyle
Günahlarım çoktur, sevabım yoktur
Bir kandil misali ışık saçıyor
Dolunay’a benzer Zühre yıldızı
Niye benden öyle uzak kaçıyor
Ceylan gibi tezer Zühre yıldızı
İnsanlar bir garip sarhoş misali
Ayaklar tedirgin başlar perişan
Tam bir muammadır milletin hali
Hayaller tedirgin düşler perişan.
Şuçlu arıyoruz sağdan ve soldan
Zaman geldi, vakit erdi, gün tamam
Ümitlerle yaşıyoruz çok şükür
Bugünün, yarınım, geçen dün tamam
Engelleri aşıyoruz çok şükür
Yirmiüç Temmuzda kına gecesi
Ayrılık ne kadar zormuş
Gidenler dönmüyor yavrum
İçte yanan gizli kormuş
Bir türlü sönmüyor yavrum
Zalim gurbet ayrı bıraktı bizi
Yıllardır hasretin çekiyom yavrum
İçimde taşıyom özleminizi
Gözümden yaşları döküyom yavrum.
Ayrılığın şerbetini içtiniz
Evlatlar okuyup kavuşmuş üne
Babalar kalmışlar ne kötü güne
Acep gideceğiz biz hangi yöne
Yolaklar şaşırmış yollar şaşırmış.
Evlat sormaz olmuş baba halını
Para
Var olunca neşedir yok ise düşen dara
Bütün ihtiyaçlara ölçü konmuştur para
İnsanın hem dostudur hemi de düşmanıdır
Kıymetini bilmezsen eder seni maskara.
SON
Su sızarsa gemine bir gün batırır onu
Tıka o delikleri fazla artmasın tonu
Ey kaptan menzilin al ayarlayıp rotanı
Belki yetişemezsin gelir hayatın sonu.
Er, geç hak- adalet bulacak yerin
Nizam terazisi kurulacaktır
Âdemden bu yana bütün fertlerin
Yaptıkları bir bir sorulacaktır



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!