Ellerim üşür çaya sarılırdım
Buğusuna buğusu düşerdi gözlerinin
Karanlığına yürüyorum usanmadan şimdi
Usulca yokluğuna üşüyorum
Kör düşüyorsun bakışlarıma
Karakışım…
Yiğit gam ile, duvar nemle çürürmüş
Yüreği dağlananlar çabuk ölürmüş
Severken ayrılanı, hasret bürürmüş
Sevda hasretine bir yol bulamadım.
Gönülden gönüle yol başka başka
Gönül yangınında düştüm bu aşka
Bir labirentteyim çıkmazda yolum
Gidilecek adres sanadır gülüm.
deliyim ben,
zırdeli
bir başka havadayım bugün
tanıyamayacaksın beni…
d/elikanlının deli kanı dolaşıyor damarlarımda
Bir yanım firakta, bir yanım firar
Bir yanım keyifte, bir yanım kahhar
Bir yanım buhranda, bir yanım bahar
Damakta hatırlanır tadı olmayan,
Düşlere sürgün yaşanmamış mutluluk
Ömürler artığı keşmekeş hayattan
Amca derken burkulur hep,ezilir içim
Bende takattın,dermandın,tükenmez güçtün
Habersiz yüklendi, güz mevsiminde göçün
Yok bende eseri metanetin, be Bavo! .
Amcaydı senin bir adın, bir adın babam
Gözlerim kapalı, vücudum nemli
Çığlık çığlığa ben düşerken şu aleme
İki avuç içi, bir diz hamlesi
İnce beline gökçek kemer yakışırdı
Boyun serviden bir dal
Tenin tomurcuktan gül destesi
Burcu burcu kokan saçlarından
Geçerken ellerim
Parmaklarıma misk-i amber
An olur ya dertler sıkar gırtlağı
Çepeçevre örer, kaderin ağı
Fare doğursa da Ferhat’ın dağı
Umuda çıkmalı yolların senin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!