Y KUŞAĞI VEYA YAKLAŞAN TEHLİKE
Nerede kütüphaneler nerede Y kuşağını kurtarıcı projeler. Nerede din ve ahlak eğitimi. Nerede idealizm. Nerede inancı uğruna yaşayan gençlik. İslamcı gençlik gitgide eriyor. Dünyevileşiyor.
Gençler yaşlılara yer vermiyor, fakirin halinden anlayan yok. Trafikte canavarlaşan, birçok değeri alt üst eden bir nesil yetişiyor. Face tweeti nesli. Her şeylerin 140 karaktere sığdıran zavallı kuşak. Cafe' lerde boy göstermeyi marka giyinmeyi, hızlı araba sürmeyi, fast food yemeyi avm' lerde hayat geçirmeyi, sinema kültürlü, pop ve topçu, uzun saçlı top sakallı hiçbir şey hakkında bilgisi olmayan slogancı bir güruh geliyor. Bu nesil zorluyor kapıları. Giderek artıyor sayıları. Önlem alınmazsa binlerce gezi parkı olaylarına malzeme yapılacak, sokaklarda yakıp yıkacaklar, camilerde ö, cami bahçelerinde öpüşecekler.
Vatan sathını bir eğitim yuvası yapmadan, fakiri zayıfı gözetmeyi, sanat ve kültürü, erdem ve inancı bayraklaştırmadan kurtaramayacağız bu nesli. Gençliği kültür ve bilim dünyasına dâhil edecek büyük projeler gerek. Kentleri beton yığını olmaktan kurtaracak yeni projelerle birlikte doğal hayatı her yerinden kucaklayacak yeni kenti kurmadan bu gençliği bulamayacağız. Milli değerleri her köşesinde anıt gibi yükseltmeyen bir ülke kendi insanını yetiştiremez. O halde önce yeni mimari sonra yeni sosyal kurumlar ve eğitimde yapılacak kendine dönüşle sağlanabilir ancak bu. Bunun için düşünsel planda büyük araştırmalara ihtiyaç var. Sonra ortaya çıkacak büyük eserler ışığında yapılacak sempozyumlar, paneller tartışmalar yolumuzu görmemizi sağlayacak.
Osmanlı ve Selçuklu ekseninde geliştirilecek bu yeni gelişimin ilk çalışmalarını acilen başlatmalı yönetim. Cami çevresinde bütünleşecek sosyal kurumların şekillenmesi ivedilikle gerekli. Sanata kültüre yapılacak yatırımlar o alanlara rağbeti arttıracak gençliği pop kültürden klasik kültüre geçirecek, eğitimde kantiteden kaliteye geçilmesi, her mahallede kurulacak mahalle konaklarında açılacak spor ve kültürel mekânlar yeni bir gençliğin oluşmasını sağlayacaktır. Bu alanda iş aslında sivil toplum kuruluşlarının önünün açılmasıyla sağlanacak her il ve ilçede yapılacak gönüllü kültür teşekkülleri sarayları mahalline ışık saçan bir meşale olacaktır.
Tekkeleri ve zaviyelerin yeni bir mimari ile neşv-ü nema bulması halk eğitiminin öz mekânları olarak çekirdek oluşumunu sağlayacak. Orada kozasını örecek ipek böceği kozasını toplum yapraklarıyla beslenerek örecek ve ipeksi kumasını örecektir.
Vakıf ruhunun yeniden diriltilmesi, vakıfların bazılarını zengin etmek halkın Allah için yaptığı bağışları ailenin mülkü haline getirecek durumdan kurtarılması, onun yerine kanun kontrolünde şeffaf ve sosyal amaçlı hale getirilmesine çalışılmalıdır.
..
Ta Karadenizden fırtına koptu,
Sonuçta adı maç yuvarlak toptu,
Bak yine bu sene kupayı kaptı,
Başka var mı sen kralsın Trabzon.
Ne güzel yakışmış mavi bordolar,
Yıllarca sabretti hayal kurdular,
..
Bayram yaptı atamız gençliğe armağanı
Spor bayramı olsun çocuklara oynasınlar
Göhsün önde dursun eğilmesin başınız
Bayram da bayraklar asılsın sokaklara
Navruz adım ığdır lı köyüm zülfükar dır
Değişmez ki hudutlar atatürk çizmiş onu
..
KONYA SPOR
Adı üstünde Konyalı
Mevlananın torunları
Durduramaz kimse sizi
Haydi atın şu golleri
..
Aşiyanın yok bizim dağlar'da
Semadan geçerdin, başka diyarda
Neden sevdim seni uzaklarda
Gri beyaz güvercin neden?
Vezüv korlarını dağladın gonca yüreğime
Dokudun kederi aşiyanıma
Sadete gark olmakdı arzu halim!
..
Fenerbahçe Cumhuriyeti bindokuz yüzyedi de kuruldu
O tarihten bu yana,gönüllerde taht kurdu
Sarı lacivert renkler,insana bir haz verir
Bu hazzı yaşayanlara Fenerbahçeli denir
Tüm spor branşlarında daima faaliyettedir
Bu branşlarda lider, yine Fenerbahçe dir
İşgal kuvvetleriyle karşılaştı ve yendi
..
Dilin de var mıdır, yoldan çıkmışı
Her yöne dönüyor, bir garip mafsal
En sevdiği spor, kelam yarışı
Sus desen susmuyor, hep aynı masal
Abad eden odur, viran eden de
Şerir bile şaşar, ondaki fende
..
Ben küçük bir çocukken,
Daha bilgisayar yoktu.
Çelik-çomak, evcilik,
En sevdiğim oyundu.
Öyle şimdiki gibi,
Hamburger falan yoktu.
..
Güneş doğdu ufuktan;
Ay şafak attı.
İslamın aydın nuru;
Gönlüme çaktı.
Nak:Hak özgürlük birlikte,
Hür geliyorum.
..
Sen Vatan'ıma Can Veren Yar,
Toprağımın Has Gülü Bir Nar,
Bahar'la Olgunlaşan Damar,
Sen Anadolumda Sonsuz Kar...
Nak: Sen Volkan Gibi Püsküren Dağ,
Şimşekler Gibi Çakan Ateş, 2
..
Eller Kına Gözler Sürmeli Yarim,
Yaralı Gönlümü Dağlama Benim! .
Nazlı Nazlı Bakışın Elemlerde,
Sakın Gözyaşın Akıtma Birtanem...
Nak: Boynu Bükük Beklersin Meçhûllerde,
Sevgiye Hasretin Yaban Ellerde.
..
Sustursan da bacada ki zehirli gazları,
Döndür sende geri, Doğancı'nın çayını,
Tez diksende, Demirköprü'nün ayağını,
El alemle bir olup çok üzdün. sen bana.
Ne desende, aklım tok sana,
Benden bir oy dahi yok sana.
..
Tartar mı terazi bu kadar yükü
Darası yükünden ağır geliyor
Kimse tanımıyor nerenin dükü
Kürkü gövdesinden ağır geliyor
Çıkıyor pazara tezgâh kuruyor
Garibanı arkasından vuruyor
..
SEN BİR EMİR KULUSUN
Elimde kalemim yazdım derdimi
Soluk soluğa kaldım sebebi neydi
Komutan karşında emir verdimi
Anlamaz derdini sen emir kulusun
..
Nur Suresi
35. “Allah, göklerin ve yerin Nur’udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacı*ndan yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah her şeyi bilmektedir.”
36. Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah akşam O'nu tespih eder.
*Zeytin ağacı öngörüme göre,
..
Bu akşam eve dönerken bir virajda devrilmiş çok güzel bir araba gördüm. Hayallerimin hep bir kenarında olan cinstendi. Spor ve iyi donanımlıydı. Ve eve giderken hep o arabanın sürücüsünü düşündüm. O da gerçekten üzülmüştür öyle güzel bir arabayı kaybettiği için ancak acaba o arabayı kaybetmek istemiş miydi? Yada bu sabah evden çıkarken bu gün kaza yapacağı, hem de ortada hiçbir şey yokken arabasını devireceği aklına gelmiş miydi? Yol boyunca hep o adamı düşündüm.
Eve geldim neticede. Her zamankinden bir durak önce inmiştim otobüsten güzel ve oldukça ışıklı bir günde bahar havasını solumak güzel olur diye düşünmüştüm ancak gördüklerim bana verdiği üzüntü ve telaş bir ehliyet sahibi olmam kadar hayatımda istem dışı bazı devrikliklerin olmasından dolayı da beni etkilemişti.
Her zamanki gibi bir yemek yedim. Karnım doydu. Ağzımda güzel tatlar, karnımda ise yoğurt ve limonlu salataya bağladığım sesler vardı. Ancak o adam acaba bu gün en sevdiği yemekleri yeseydi nasıl bir tat alacaktı. Acaba bu gün eve geldiğinde evindekiler olaydan habersiz ona güzel bir sürpriz yapsalardı veya yapmışlarsa adam bunu nasıl karşılardı.
Ve nihayet beni bütün günlerin sonuna kadar bekleyen, geceleri gelmediğimde beni aldatmayan belki de hayatımda bana karşı hiç yanlış davranmayan yatağıma girdim. Uykusuzluk yine erkenden çilingir sofrasını kurmuş, o sofraya yakışan şarkılar söyleyemeye başlamıştı. Hiç yapmadığım bir şey yaptım. Annem bana yatarken sigara içmememi söylerdi hep ve ben yatarken sigara içiyordum. Çok anlık bir hareketle sigaramı söndürdüm ve doğruldu. Aklım kontrolüm dışında kendimi sorgulamaya başladı. Değişik kodlar, değişik frekanslarda dalgalar ve değişik gerilimlerle akımlar beynimde gezerken kendi kendimi durdurdum. Uzun zamandır bir türlü beceremediğim birşeyi yapmıştım. Ve kendimi sevgisiz bir hayata alıştırmıştım. Ve eve gelirken gördüğüm devrik araba ile devirdiğim sevgi yanım küllerini silkmişti ve içinde derinde de olsa bir ateşin varlığını göstermek ister gibiydi. Ama ben beni hem vareden hem de sıkıntılarımı oluşturan sevgiden daha doğrusu insana olan sevgiden artık çok uzaktım. Yazılmış sayfalarca yazıyı yakmış; söylenmiş anlarca-anılarca-sözü unutmuş ve yaşadığım bütün öpüşlerin, bütün anlamlı bakışların, hayat verdiği söylenilen bütün gülüşlerin birer hayal hatta yalan olduğuna güdülemiştim kendim. Ben kendi arabamı devirmek için çıkmıştım sokağa aylar önce ve haftalarca devirmek için uğraşmıştım.
..
Zorluklarla doludur hayat yolu
İş,sanat,spor v.s dünyasında
At koşturur kraldan çok kralcılar
Milyonlarca insan paranın,menfaatin,gururun,kıskaçlığın esiri.
Milyonlarcasıysa yobazlık kokan el ne der bizenin kurbanı
Hayat yolunda çok dikkat edilmeli
..
Görüp te sende Türklük gururunu,
Atadılar Gençlik ve Spor Bakanı seni.
Korumak içinde milletin onurunu,
Vatanını ve milletini seven erek.
Milletin geleceğinin temeli gençlik.
Gençliğin sahibi de devlet ve bakanlık.
..
Yine geldi bir ramazan / Oruç tutanlara müjdeler olsun / Yalanı dolanı bırakıp / Gıybeti çöpe atanlara müjdeler olsun
*
Ramazanda Allah kilitliyor, Cehennemin kapılarını / Lakin hocalarımız (bazen) açmak için arıyor, anahtarlarını
*
Bir tarafta iğde ağaçlarının kokusu / Bir tarafta inceden inceye ney sesi / Spor yapıyor, bey amcam / Biraz kalınlaşmışta ensesi
..
Kayıplarımın çoğunu zaman içerisinde kazandım.
Spor salonuna gittiğimde ayakkabım çalındı.
Hemen gittim yenisini aldım.
Uykum kaçtı.
Tv seyrettim gözlerimi kızarttım.
..