Sürgünüm kendime, bir sokak aralığında,
Rüyalar çatlamış eski duvarlarında.
Ezan sesinde gizli çocukluk hayâli,
Bir zaman, bir duman, bir de ben... hepsi hâli.
Cam buğusunda adın, silinirken usulca,
Bir gül düşer rüyama, solgun ve yokuşça.
Kandil sarkar gökten, bir dua biçiminde,
Umudu örten kent, susar kelimemde...
Bir kara tren geçer, içi boş ve kimsesiz,
İçinde yitirdiğim aynalar kadar sessiz.
Dumanı sarar geceyi, is gibi ve heves,
Bir yel savurur hepsini: “Gel” diyen bir nefes...
Geceyle dost olmuş bir sokak lambasıyım,
Yanarken içime çöken yitik bir anısıyım.
Kimsesizliğin bile unuttuğu bir rüyayla,
Her adımda düşüyorum içimdeki hülyayla.
Maziden kalma bir ezgi, dolaşır damarımı,
Bazen annem okur gibi, bazen Allah adımı.
Bir şehir ağlar içimde, cami, taş ve minare,
O eski ben nerdeyim, şimdi kimim ve n’are?
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 11:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!