sOnsuz gece,
bir yanılgının yankısıydı,
zaman denen sessizliğin içinde
çatlamış bir bardak gibi
kırılmadan önce,
çoktan parçalanmıştı.
Sen,
bir kelimenin kaldın ortasında,
ben sustum,
cümle olmadan.
Bir bakıştık,
harfiydik,
gözlerimize kazınan.
“Unutma beni” derken,
sanki hafızamdan
kendini sildin…
Her ayrılık,
eski bir fotoğraf gibi duvarlarımda,
ben o çerçevenin içinde
günden güne soluyorum.
Aşk yoktu aslında;
yalnızca cam kırıkları
üzerinde yürüdüğümüz.
Her adımda biraz daha kesildik,
biraz daha kanadık…
Ne zaman seni sevsem,
bir başka ben gömülüyor içimde.
Çığlığım büyüyor sessizce;
fırtına değil bu,
karanlık bir iç çekiş.
Gece boğuluyor
tavana bakan gözlerimde.
Zaman artık ne saatle,
ne takvimle ölçülür;
yalnızca yokluğun kadar
uzuyor gün.
Seninle kaybolan ben değilim,
dünya sessizce
terk ediyor kendini.
Adını andım,
sanki içimden biri
sustu her seferinde.
Her şey kayboldu.
Her şey, seninle birlikte
bende de öldü.
Ve biz,
bir başka hayatta belki,
bir başka sokakta,
birbirimize denk geliriz sanıyordum.
Ama artık hiçbir hayat yetmez.
Çünkü bu gece,
bu ayrılık
bizi yaşayan son parçaydı.
Ve seni sevmenin bedeli,
bir ömrün
en geçmeyen sancısıydı.
Kayıt Tarihi : 11.6.2025 22:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!