I. Gençlik
Bir zamanlar bahar kokardı bütün caddeler,
gözlerimde yeşeren ağaçlar,
ellerimde açan çiçekler vardı.
Koşardım hayata,
düşlerimden yapılmış ince bir köprüde
düşmekten korkmadan.
Bir kadının gülüşüyle başlardı günlerim,
bir bakışla dolardı kadehim.
Hangi sokakta yürüdüysem
arkamda bıraktığım izler
hep aşkın ayak sesleriydi.
Ve inanırdım:
Gençlik, bitmeyecek bir şarkı,
ölmeyecek bir rüzgârdı.
Oysa ne çabuk değişti takvim,
yapraklar birer birer düştü dallardan,
ve ben,
fark etmeden bir sonbahara sığdım
bütün ömrümle.
II. Sonbahar
Sonbahar…
Bende hep hüznü çağrıştırır.
Sarı yaprakların sessizliği,
yağmurun ince sızısı
ve içimde ağır ağır büyüyen boşluk.
Şimdi penceremde solgun ışıklar,
odamda yorgun eşyalar var.
Gözlerimde bir zamanların puslu aynası,
ellerimde yılların yükü.
Hangi rüzgâr savurdu bizi buralara?
Hangi masal yarım kaldı?
Bilmiyorum…
Bildiğim tek şey,
baharların dönmeyeceği,
gençliğin artık bir fotoğraf kadar sessiz olduğu.
Ve ben,
ömrümün son çeyreğinde
gözlerimi gökyüzüne kaldırıyorum,
ama yıldızlar bile eskisi kadar yakın değil artık.
III. Hesaplaşma
Şimdi anlıyorum:
Hayat, kırık bir aynaymış meğer,
her parçasında başka bir ben.
Bir zamanlar aşkı kutsal sanan ben,
şimdi hüznü bile bir nimet gibi sarıyorum içime.
Sonbahar,
bir vedanın en sessiz hâli gibi duruyor karşımda.
Ben bir bankta oturmuş,
düşlerimden arta kalanları izliyorum.
Bir yaprak düşüyor önüme,
alıp öpüyorum,
çünkü onda da bir zamanlar ben vardım.
Bir defter açıyorum,
sayfaları sararmış.
İlk sayfasına yazıyorum büyük harflerle:
“Sevdim seni,
hem de ölesiye…”
Ama kimse duymuyor artık,
çünkü sesim,
yıllar önce sustu o ilkbahar akşamında.
Ve şimdi,
sonbahar rüzgârı yüzümü okşarken,
biliyorum:
Bu hayat, bir tren yolculuğu gibiydi,
ben en güzel manzaraları
pencereden bakarken kaçırdım.
Kayıt Tarihi : 3.9.2025 10:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!