Bir bankın üzerindeydi yalnız başına
Yılların çizgilerini yalıyordu göneşin şavkı
Başı sağa, aşağıya eğilmişti
Derin sessizliğin içindeydi mekanı
Sol eli yumruk yumruktu
Sımsıkı tutmuş, zamanı durdurmuştu
Çok derinlere dalmıştı
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Sonbahara yakışan hüzünlü bir şiir. Tren garları bana hep hüzün verir. Gidenlerin ardından baka kalmak gibi... Ama bi okadar da severim içinden tren geçen şehirleri. Şiir de alıp gitti beni o tren garına.
Şiire gelince , insanın kendini dinlemesi, içini kitap gibi okuması güzeldir aslında. Hatta bi öğretmen edasıyla ara sıra 'parmağını da sallaması' gerek diye düşünürüm.
Bu şiirde aranan sanırım gençlik..Yatişmeye çalışılan da son tren, kimselere muhtaç olmadan.O yüzdendi gayreti, yaşama direnmesi. Kah anılarına yaslanarak, kah kaybettiklerini anımsayarak..
Yaşam bu işte..Geliriz ,uzun bir yol yürürüz, son trene binip gideriz...Bize düşen bu yolda insanca yürümek,ah almadan, gönül yıkmadan..
Kimseler muhtaç olmadan,onurumuzla gidebilmek de, dileğimiz...
Güzeldi okumak. Bize içsel bir yolculuk yaptırdı. Kaleminiz daim ,yolunuz açık olsun .Saygımla.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta