Ankara’da yağmur iki gün kaldı
Destansı bir güneşe boğulduk sonra
Kentin caddelerinde cıvıl cıvıldı çocuklar
Tüm parklarda sevinç vardı
Kuşlar vardı bahar melodilerini haykıran
Kasvetli akşam çöktüğünde yeryüzüne
Senin ellerini tutmuştum ilk kez
Soğuktan mı,korktuğundan mı bilmem
Belki sevgimin ilk uzantısıydı bu
Kalbimin çarpıntılarını dinleyemiyordum
Saygısız günleri defettiğimizde
Artık geriye aşk sözcükleri kalmıştı
Gözlerini içiyordu gözbebeklerim
Dudakların,kanıma işleyen bir bıçaktı
Neden sonra sana “gidelim” dedim
Kızılay’da yürümüyor,uçuyorduk
İnsanlar yürümüyor,uçuyorlardı
Keskin bir aşk kokusu vardı havada
Aylardan hazirandı ve ayrılacaktık
O deniz gözlerini unutmayacaktım
Nice zaman geçti hatırlamıyorum
Beni neden unutmuştun hatırlamıyorum
Uykusuz geceler ve sensiz dakikalar
Büsbütün çay ve sigara dolu günler
Seni niçin sevdiğimi soruyordum kendime
Bir gün yine ayrıldık,Diyarbakır’da askerdim
Nemli gözlerinle vedalaşmıştım Esenboğa’da
Yeni bir dünyaydı,dünyadan uzak
Ve senden uzak,dağlar var aramızda
Dağlardan da büyük engeller var
Telefonda nişanlanacağını söylediğinde yıkıldım
Korkunç sesini ve kelimelerini tanıyamadım
Mutluluklar diledim,titremekli
Uzaklaştım kulübeden adım adım
Bedenim uzaklaştı benden,ifadesiz
Evlenip gidene dek beraberdik
Birlikteliğimiz dünya üstü bir şeydi
Hiçbir utanç ve ayıp bunu silemedi
Gözlerimizle,sözlerimizle beraberdik
Hiçbir acı bana “yeter” diyemedi
Ankara’da yağmur iki gün kaldı
Ve ırak seneler seni benden aldı
Bir çocuğun olmuş,adı neydi
Buğulu gözlerimi yokluğunla siliyorum
Ve sana Allah’tan mutluluklar diliyorum
Ve sana bu son şiirimi yazıyorum
Sevmek ve sevildiğini bilmek
Yaşamaya dair en büyük gerçektir
Mayıs 98
İrfan KarapınarKayıt Tarihi : 2.3.2007 21:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu son şiirdi...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!