Hüzün mevsimi
Bilinse de sonbahar
Ölümsüz bütün âşklar
Hep sonbaharda başlar
Güneşin geceyi kovması gibi
Eridi içimdeki buzdan donuk duygular
Karlı doruklar ak köpükler saça saça
Mayıs ırmakları gibi duru, berrak
Cam gibi,can gibi cağıl cağıl
Doğanın çiçeğe durduğu
Bir ilkbahar sıcaklığıyla ılık ılık
Sararan, yere düşen her yaprak
Yüreğimde birer birer yeşerdi
Unutamam, silemem
Ne yüreğimden ne belleğimden
O an’ı
Her nefeste her mevsimde yaşamak
Düşler ülkesinin kahreden
Mavi, mor menekşe renkli bulutlarına
Masalsı Anka kuşları gibi kanat çırpmak
Düşlerde özgürce
Sana şiirler yazıyorum
Zığıl zığıl kanayan yüreğimin kanıyla
Mevsimler boyu
Yazdığım şiirlerde
Bahar bahar, çiçek çiçek
Her ses, her dize
Uzaksın, çok uzaklarda
Yıldızlara asılı mutluluk gibisin
Yakınsın, çok yakın, içimde, sımsıcak
Seni düşünmekten
Düşlerim, düşüncelerim yorgun
Yorgunum, çok yorgun
Hasret kaldım yüzüne
El âleme inat o gülen gözlerine
Hasretim ismimi söyleyişine
” …..“ deyişine hasretim
Hasretler birikir birliktelik olurmuş
Oynamanı, oynamamızı
O sihirli parmaklarınla
Saçlarımı tarayışını
Birbirimize akışımızı
Buğulu, büyülü kadehlerde
Rakı içmeyi
Seninle sarhoş olmayı özledim
Kısraksı belin soylu ve narin
Döne döne yürüyüşün
Beni deleden sesini nefesini
Sımsıcak tenini
Seni özledim SULTANIM seni
Bütün zamanlarımın güzeli!
An’larım yıllara döndü
Zamanlarım zindan içinde
Yokluğun bir bahçıvanın
Tırtırlı bağ bıçağı gibi
Doğrar yüreğimi kıymık kıymık
Mutluluğumun resmini çiziyorum
Hep sana benziyor
Kokladığım her çiçekte
Teninin kokusu var
Her bakışta gizemli hayaller
Her dokunuşta
İlk ürpertiler ilk ağlayış, ilk çığlık…
Uykusuz gecelerin ilk ürkekliği
Acıyla karışık çılgın duygular
Ankara'nın dayanılmaz mahzunluğu
Yüreğini okşuyorum
Seviyorum incitmeden
Seni seyreden nesnelerin
Yerine koyuyorum kendimi
İmreniyorum geçtiğin yollarda
Telefon tellerine konmuş
Serçe kuşlarını kıskanıyorum.
Seni düşlüyorum
Seni düşlemeyi seviyorum
Saçlarını okşuyorum parmaklarımla tarıyorum
Kaşlarına, kirpiklerine, burnuna
Ve muntazam dudaklarına dokunuyorum
Yokluğunda korkuyla
Sensiz gecelerin zifti karanlığında
Adını haykırıyorum penceremden
Olanca sessizliğimle
Evrenin sevişen yıldızlarına
Dehşetli bir iç çekiyorum
Keşke seni hiç tanımasaydım
Hiç sevmeseydim, diyorum
Sonra çaresizliğimiz geliyor aklıma
İnsan takâtını aşan
Acıların kol gezdiği
Masalsı, onurlu yaşamöykün…
İlmik ilmik örülü acıları
Nefes nefes, yudum yudum
İçine akıtmak gözyaşlarını
Yüreğinde keder, gözlerinde yaş
Yüzünde hüzün olmasın
Dayanamam, kıyamam sana
Acıların acılarım
Yarınların bayram olsun
Ah yarınlarımız…
Yaşamöykün benliğime kazındı
Büyük söz söyledim
Yemin olsun kutsallıklar üstüne
Duygularımı kınından çekilmiş kılıç gibi
Riyasız söyleyeceğim
Benim soylu, benim yüce sultanım
Seni su gibi, ekmek gibi, bahar gibi
Bilinçaltı, bilinç üstü
Sınırsız acılarınla seviyorum
Kadana kurban olam
Yüreğin
Bir serçe kuşu gibi ürkek ve telaşlı
Niçin kendin olamıyorsun
Koyu başak sarısı lüle lüle saçların…
Ağlarken gülen gülerken ağlayan
Yağmur yüklü, bulut bulut
Islak üzümler gibi gözlerin…
Bu bir aşk destanı böyle yazıldı
Önce gözlerimiz konuştu
O iki çift masum göz
Kapandı- açıldı munis munis
Bir kıvılcım oluştu gözlerimizin enginlerinde
Bedenlerimiz titredi zakkumsu acılara bulandık
Sonra kanımız buharlaştı
Büyülü
Parlak bir ışık oluştu göz bebeklerimizde
O büyülü, o parlak ışık
Bir deprem, bir ŞİVAN gibi
Sarstı, kavurdu sevgi koru oldu
Düştü yüreklerimize tıpkı gözlerin gibi
Ellerin, ellerimiz de konuştu
Beni sar, beni bırakma, dedi
Ey…. Şehri’nin Afroditi!
İçime kan doğradın
Kan doğradın içime
Resmini çizmişim sol göğsümün altına
Yüreğimi büyüleyen ey efsunkâr ilâhe!
Şiirler yazdığım saçlarına
Hiçbir el dokunmasın
Işığa yoğrulmuş gözlerine
Hiçbir göz yakından bakmasın
Bilseydim
Seni sevmenin bedelini
Canımla ödeyeceğimi
Yine de severdim seni
Son çığlığım olacaksın sen
Kayıt Tarihi : 10.5.2011 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!