Duvarları simsiyah kirlice bir oda
Odanın içinde loş bir ışık yanmakta
Kapkaranlık bir masa ışığın altında
İki adam, yok gibi, masanın iki başında.
Teki susuyor adamların boyuna
Öteki de dinliyor işte, sessizce
Kımıldamadılar kırk bin saat boyunca
Bakıştılar uzun uzun, sessiz ve hissizce.
Teki rakı şişesini dikti kafasına
Öteki deli izledi kınayarak
Konuşmadılar yüz bin bir saat boyunca
Bakıştılar uzun uzun delice.
Geçti üstünden beş yüz bin daha saat
Şişe bitti, oda da hala karanlık
Başladı konuşmaya iki yabancı en nihayet
Ama kımıldamadı dudakları tek bir anlık.
Teki kalbi on bin parça herifin biri
Öteki herifin yoldaşı olmuş bir deli
Oturuyorlar masada evvelden beri
O çaresiz loş ışık da gitti.
İki sandalye masada, yarısı kırık
Tekinde bizim sarhoş deli oturmakta
Ötekindeyse yoldaşı işte, yalnızlık
Ve her bir an deliyi boğmakta.
Karanlık loş ışıklı odada boş masa
Ve masanın dibinde kokuşmuş bir ceset
Sığmaz tüm katilleri masaya doluşsa
Tek yalnızlık değil ki, üç dört beş adet.
03.02.2017
Muhammed Arif Revaha DoğanKayıt Tarihi : 10.12.2019 02:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!