Sokağımız, işte şu görünen uzun mu uzun ve şirin,
Eski, sessiz, huzurlu, Arnavut taşlı,
Bak geliyor titreyen ayaklarıyla bir yaşlı,
Gözleri yerde, görünmesin diye gözleri yaşlı.
Beyhude arama yüksek katlı bir apartman,
Bulamazsın iki kattan yüksek bir mekan.
Bir yıldırımda zangır zangır titrer her an,
Ahşap, kagir, cumbalı türlü türlü evler.
Birinin penceresinden duyarsın çocuk sesi,
Diğerinden sızar, ince, bir hastanın inlemesi,
Farklı bir duygu uyandırır bunları dinlemesi,
Sokağımız bu, işte uzun mu uzun ve şirin.
Bir gürültüde görünür camlarda meraklı birer baş,
“Kime, Ne oldu” türünden sorular duyarsın arkadaş,
bir bakarsın küs olanlar olmuşlar sarmaş dolaş,
Sokağımızı bu işte uzun mu uzun ve şirin.
Hayatın her karesinde vardır bir canlılık,
Karda, yağmurda yaşanır ayrı bir farklılık,
Niçinini anlamamak büyük bir cahillik,
Kim bilir kimler geldi geçti bu sokağımızdan.
Arama böyle bir sokak yaşıyorsan büyük bir şehirde,
Ama, belki de bulursun kalmışsa tek tük kıyıda köşede,
Bulursan eğer böyle bir sokak, saklayın güzel bir şişede.
Eskilerden kalma bir sokaktır kıymetini bilelim, sokağımız.
İzmit-2006
Fahri UtkanKayıt Tarihi : 12.11.2008 20:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

***********
Bana gönderdiğinizi söylediğiniz
mesaj, bu şiiriniz olmalı, farkına
varmadan silmiş olabilirim. Seyahatte
idim. Kusuruma bakmayınız, ama bu
şiirinizi çok beğendim. Tebrik eder
saygıyla selamlarım.
Bedri Tahir Adaklı
TÜM YORUMLAR (1)