Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum.
Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir
Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
Devamını Oku
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir
Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
Yazın,
İşte Fatıma Humeyra Hanım gibi oturun güzel bir cevap verin.
Höööötttt dediniz diye korkacak olsaydık trene binmezdik!
Benim de kanıma dokunan bu değil mi?
Ben buraya sayfalar dolusu yazarken (Veya Onur Bilge, Mehmet Binboğa, Sinyali, Ali Oğuz İyidiker, Naime Erlaçın, Osman Tuğlu, Emrah Kurul, yeni Mehmet Bey (Soyadı neydi?) (Aklıma geldiği gibi yazdım, öncelik sırası yok)
sen çıkıp bir tek cümleyle
siz de kimsiniz? diyorsun.
Biz olanı da olmayanı da sermişiz pazara
Bir paragraf lütfedin de asıl siz kimsiniz onu görelim,
Öğrettiniz de öğrenmeyiz mi dedik?
(Mehmet Abi bu söz yabancı gelmedi bana... (?)
İntihalci falan olmayalım durup dururken şimdi :)
Sevgili dostlar...
Bu siir özenle yazilmis bir siir degil, sair acili bir gününde yazmis, dilile geleni kalemine almis, sizde takdir edersiniz ki ÖLÜM insani derinden yaralar, duydugu aci beynini dumura ugratir gözlerini kör eder...
Sükredelim ki o hüzünle, aciyla 'Niye benim babami aldin Tanrim' diye bir misra yazmamis...
Sizlerde bilirsiniz ki ölüm aninda insan kendini kontrol edemez, hele bir de bu babasi ise, erkek cocuklarin babaya ne denli düskün olduklarinini da heseba katarsak, kalbinden gecenler dilindedir, korku, endise duymaz, birileri beni ayipliyor mu diye hic düsünmez...
Öyle saniyorum ki sicagi sicagina bu acili gününde yazilmis bu siir...
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum.
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum (Bu misrada anlam karmasasi var)
Belkide sair acisindan kekeliyor olabilir bu gayet normal agliyan aci cekenler icin.
Hamam faslina gelince, hani yorgun argin oldugumuzda bir dus alir rahatlariz ya!
Cemal Süreya saiirimizi de bu arada evlerde dus yapma imkani olmadigi icin belkide hamama götürmüs olmalilar rahatlasin, oyalansin hüznü dagilsin diye olamaz mi?
Taslara gelince hamam taslarına
Taslar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taslarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Ne kadar acik secik yazilmis taslarda yüzünü bir sey gibi (isim bulamiyor) kötü gördügünü anlatiyor. Bu acinin dehsetinden yüzünün cok cirkin oldugunu taninamaz durumda bitkin, oldugundan bahsediyor...
Bence bu siir bire bir yasanmis bir siir, bu siirde estetik aramayalim, gayet dogal, icinden geldigi gibi yazilmis, bu siirde ictenlik var, ve sair soruyor bizlere o acisiyla.
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü? diye!
Demek istiyor ki, icinizde damdan düsen var mi?
Varsa yanimda kalsin! ...
Esenlik dileklerimle...
Buyurun, bu da bu zihniyete hediyem:
Sen hem kula kul olmaya lânet ediyorsun
Sen, insana kul, nefse ihânette diyorsun
Bizler arıyorken o kilimlerde bir ilmek
Sen şekle esirsin niye gelsin sana bilmek?
Tazedir!
Baba, ben büyümediğimi anladım bu gece
Okul yaşındaymışım
Ama merak etme
Senelerim ...
Damla damla gözlerimden geçtikçe
Sabaha kadar büyüdüm
Hem de seven ve sevilen iki kişinin
Yaşı kadar...
Artık çocuk değilim
Ben size alınmadım Mehmet Bey,
Aşağıya bakın,
Birisi çıkmış, ''Onu sıradan biriymiş gibi nasıl eleştirebilirsiniz? '' diye soruyor...
Eleştiririz efendim...
Bizim sıradan olduğumuzu nereden çıkardınız?
Siz sıradansanız siz eleştirmeyin ama bize karışmayın.
Biz buraya da, bu dünyaya da sıradan olmak için gelmedik.
Sayın ki kendimize denk gördüklerimizle atışıyoruz.
Sizlerse oraya hiç çıkamayacaksınız, çünkü sözünüz açıkça yeterli böyle bir vizyonunuzun bile olmadığını anlayabilmemiz için.
Biz çıktık.
Var mı itirazınız?
Evet yüksekten uçuyorum, ben yanımdakilerle sohbetteyim.
Eleştiririm.
Siz uzak durun, belki çarpılırsınız :)
Bunun daha ötesi de var:
Kaç kere söyledim, adam kendisi bu şiirini zayıf bulmuş.
Necip Fazıl'ın, Nazım Hikmet'in eski dönemlerini yok saydıkları herkese ma'lum değil mi?
İnsan bu (yahu) su misali kıvrım kıvrım akar ya
Sen kendi akmana bak olma kimseye parya!
Mehmet Bey,
Doğaner Beyin yazdıklarında yanlış ne var?
Çok doğru bir tespit bu.
Bir kesim birilerine sürekli sakız olmuş tabu söylemiyle saldırır, eleştirir. Gözündeği merteği görmemek işte böyle bir şey olsa gerek. Sen bir şâirin hakkını verdiğimiz halde eğer her söylediğinin altında muhakkak bir hikmet vardır nasıl onun bu sözünü hafife alırsın diyebiliyorsan bana...
Senden daha büyük mürid,
Senden daha büyük tabucu,
Bana saydıklarının hepsinin en âlâsı...
Var mı sende, yok mu?
Siz bir şeyi karıştırıyor, hem de çok kötü karıştırıyorsunuz:
Şâirin bir şiirini zayıf bulduğumuz zaman sanki şâiri hiç etmişiz gibi bir savunma dürtüsüne kapılıyorsunuz. Biz bu insanlara ''Bunlar da şâir mi'' türünden bir şey mi dedik?
Hayır.
Sizin böyle bir korkunuz olmasın?
Herkesin bir hikayesi vardır
Gülünecek tarafları olan
Ağlanacak tarafları da
Herkesin bir hikayesi vardır
Yerilecek tarafları olan
Saygı duyulacak tarafları da
Biz insanız onlar da insandı.
Put değil put insan
Bu şiir ile ilgili 91 tane yorum bulunmakta