Siz yoktunuz.
Kusura bakmayın da hala da yoksunuz...
Benim dört duvar acılarım vardı aralarında çarpa çarpa gezdiğim.
Ezilirken, incinirken neredeydiniz?
Gözümden akacak yaşları yutkunarak çektim içime.
Yaşlarım içime akarak yaşlandırırken beni,
Siz bacak bacak üzerine atıp gülüşümü izlediniz.
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Devamını Oku
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.