siz alın götürün yollarınızı
kapılarınızı, pencerelerinizi
denizlere, denizlere açılan eşiklerinizi...
dalga düğünlerine
bulut püsküllerinin bin türlü fingirdemesine açılan hanaylarınızı
alın götürün.
ben yazarım dizlerime geldiğinizi
menevşe martı gibi...evecen
badem beyazı gibi...gelince
papatya mayısı
gül haziranı gibi
tutuşan kırmızı... serin ve ince.
nasıl taşınırsa ağır öykü
taşbaskı acı
yenilmenin taşıl tarihi
nasıl taşınırsa...
- taşımadı mı dizlerim? -
öyle de taşırım sana ait dipnotlarını
geldi ve gitti
martının evecenliğini
bademin beyazını
papatyanın mayıs salınmasını
gül haziranını öğretti ve gitti derim.
siz beklemeyin!
şimdi bir çift göz abanmıştır Anadolu ufkuna
akşamınıza dokunmadadır kederlenmeleri
sabrı tükenmiş iki el
mektup aralarına kadeh
tavsur aralarına kılıç kaldırmadadır.
hadi siz gidin!
hiç küşüm etmeyin beni
ben biriktiririm yüz görümlüğünü
dil değmesini
göz değmesini biriktiririm
böyle böyle avunurum
aldırmayın.
her düşün eti yenmez
düşlerin hasına uğradım derim.
siz alın götürün yollarınızı!
kapılarınızı pencerelerinizi eşiklerinizi
perdelere sığmayan gülüşlerinizi alın götürün.
ömrün iyisi acılar değirmenidir
ben ona yazıldım.
ağıtlar ve acılar tepesidir ona yazıldım.
günde üç vakit uğrarım ben siz gidin!
günde üç kez yüz sürer gözlerinize yalnızlığım siz gidin!
bir kapı aralamak içindi davetim
yumruk kadar bir yerin eşiğine bir kapı
arkasına bir oda bir pencere
ve anılara bir perde içindi
siz gidin!
ben eşiksiz kapısız
penceresiz ve perdesiz bir dünyaya yazıldım, dayanırım.
siz gidin!
Ali Tekmil / 12. 11. 2003 - Konak / İZMİR
Ali TekmilKayıt Tarihi : 2.8.2007 10:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

namık cem
Tebrikler, saygıyla...
TÜM YORUMLAR (2)