yalnızlıktan değil de
sensizlikten sıkıldım
zamanla değil de
kederle yaşlandım...
gözlerim
ruhum
beklemekle geçti hayatım
bazen ölümüne susadım
bazen yağmur yağdı, ıslandım
ama beklemekten hiç yorulmadım
zaman geçti,
baktım bugün şöyle bi eve
her yerde eksik bişeyler var
sen uyumuyorsun şu yatakta misal
masada sadece bitane kadeh var
nerede beraber çekildiğimiz fotoğraflar
artık elbiselerinle dolmuyor raflar
gidiyorum
olur da gelirsen yanıma
saçlarını sar boynuma
üşüyorum
komik aslında
o şimdi bambaşka bi diyarda
kimse benim kadar yalnız olsun istemedim
yalnızlığı kimseyle paylaşamayacak kadar çok sevdim
kimse benim kadar sensiz olsun istemedim
seni böylesine kimse sevsin istemedim
geleceğine karanlık diyorsan
tut ellerimden, geçmişime bakalım
sarhoş olmak istiyorsan
gözlerimi kokla, gözyaşlarımda sabahlayalım
kalbin mi kırıldı, ruhun mu daraldı
ensemden vuran soğuk rüzgar sanki geride bırakmaya çalıştığım soğuk anıları ısrarla beni hastalık gibi sarması için gönderilmiş bir şeytan gibi yeni günahlara sevk ederken fani yüreğimi,bir yandan da umursuzca önümü görmeye çalışıyordum karanlık odamın koyu kahve kokuları arasında...
ne yapmalıyım (her şeyi yaptın)
neden olmuyor (elinden gelmiyor)
neden (nedensizlikten)
.
.
bir hayat dolusu hayalim vardı
çoğu denizin altında kaldı
misal resim çizebilmek isterdim
ay ışığının saçlarına vuruşunu sevilenin
veya bulutların üzerindeki bir şebnemin
-ki mavi gözlerden yeşile süzülürdü tuval
ben seni şakacıktan sevdim
oynarken toz kaçtı gözüme
ondan böyle yaşlı gözlerim
masustan öptüm
dudaklarınla kalbinin arasından
dolunayda tutuldum sana
gel gitler yaşadığım hayatta
sonunda bıraktım kendimi
dalga dalga saçlarına
saatler durunca sonbaharda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!