Sıradışı sıradanlık Şiiri - Hüseyin Şakar

Sıradan bir gündü
çok fazla sıradan
Güneş açmış gün, aydınlanmıştı artık
Günaydınlaşmıştı bütün samimiyetsiz bütün sıradan yüzler
dışarda şehrin gürültüsü; bazı horoz sesleri çok çok uzaktan geliyordu. Öylesine uzak ki bazen duyulmuyordu bile şehrin kalabalığında,
Bir yerlere yetişme telaşı ile avazı çıktığı kadar çalan korna seslerinin arasında anlamını yitiriyordu her şey
bir anlamı var mıydı bütün bunların bilmiyorum, hiç dikkat etmemiştim ki!karga seslerini mesela masallarda duymuştum hep;
“aptal karga gak dedi”falan,
tanrım ne kötü bir ses değil mi?
Aptallık kargada mıydı acaba?
hiç sanmıyorum...
masal okuma yaşını bir basamak geride bırakırken farkettim..
neyse konu dağıldı, sıradanlıktan uzaklaşıyoruz..
konumuza dönelim;
günlerden hangi tarihti hiç hatırlamıyorum, saate hiç bakmadım, üstünde ne vardı anımsamıyordum bile..
Seni gördüğümde gözlerine hiç bakmadım; gözlerin ne renkti bilmiyorum haliyle.
oturuyordun ve görebildiğim sadece buydu;
Gözlerin mesela hiçbir şey anlatmıyordu bana,
ama nasıl olduysa ayaklarım beni senin yanına getirdi.
Çayından bir yudum almakla meşguldün sen o sıra;
Sahi kaç şekerli içiyordun çayını?şekersiz miydi yoksa?
konuyu çarpıtıyorum yine değil mi?
biraz önceye kadar;
Öylesine sıradan bir günde, öylesine bir kadınla tanıştığımı zannediyordum. Şimdi bak;
içim içime değil,
içim evlere,
içim sokaklara, şehirlere sığmıyor..
bak bir diziden alıntı yapıyorum şimdi;
ben dizi izlemem ki oysa.
saat kaçtı bilmiyorum ama gün doğumu yeni başlıyordu şimdi;
horozlar, kargalar,kuşlar
avazı çıktığı kadar şarkılar söylüyorlar en güzel sesleriyle..
dışarda arabaların telaşı hala aynıydı;
Bu sefer bir masal değildi fakat! susmuştu şehir, bütün kalabalıklar,
kuşlar, arabalar, insanlar, ağaçları bile
avazı çıktığı kadar susmuştu her şey..
sırf seni duyabilmek için..
gözlerimi kapatıp aldığım derin bir nefesi ciğerlerimle buluştururken gördüm;
Yeşile çalan ela gözlerini ve üşümemek için kafandaki bereni..
bak yeni yeni farkediyorum her şeyi;
sanırım aşık oluyorum sana,
belkide çoktan olmuştum ama çok sonradan fark edeceğim bu mükemmel gerçeği...