Herkes muhakkak bir şeyler saklar bir yerlerde. Her insanın kendine ait esrarlı bir dünyası vardır. Kimi dünyasını içine sığdırabilir, kimi sığdıramaz. Sığdıramayan ya sırrını dışarı vurur bir şekilde, ya da çıldırır. Meselemiz dışa vuranlardır.
İnsanlar sırlarını anlatsalar bile, onu anlaşılmaz kılmak isterler. Çünkü Hz. Ali’nin deyimiyle “Sırrın senin tutsağındır, onu açığa vurduğun zaman sen onun tutsağı olursun.” Kimse kölesine köle olmak istemez.
Hislerle yapılan her sanat eseri, bir sırrın açığa vuruluşudur aslında. Zaten sanat; iç dünya esrarını dış dünyayla tanıştırmak için en geçerli metottur. Çeşitli sanat dalları içinde sanırım en basit olanı, yazmaktır.
Bir sayfalık bir metni bin sırla doldururum. Her okuyan belki kendinden bir sır görür ama benimkileri asla görmez. Gördüğünü sanıp aldanır. Ben sırrımı gömüp rahatlarım. Esasında kimsenin bir şey anlamadığını bildiğim için içim rahattır.
Düşünce ile dolu iken,
Tükenmez ezalar içinde,
Ümitler, tereddütler geçirirken
Kederler içinde yoğurulurken
Mesut olan,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta