Sancıyla büyütüp sevdaları
Yürek ayrılığında yandı
Hilale tutsaktı beden
Gönlüm ardından acıdı
Sabırla derleyip sözleri
Sevda ateşi değil yüreklerde köz
Yaylım yaylım pusu dinler mi söz
Bu işi akıl da zorlanır çözmede
Bir hain tetik düşer, can evine volkan
Dayanır mı tetiklenir bin türlü öz.
Ellerini bağladılar
Kör düğümdür
Çözüldükçe iliklenir
Yaredir, yara sözler
Görmesem seni
Yusuf karanlığında kuyunun
Gök maviliğini özler
Kerem gibi yanar düşleri
Duvarını yıkma diler hasreti
Doğacak şafağı bekler.
Aldan/ma,
Sahtesi anlaşılmaz gülüşlerin
Sen kozanı yeni örmektesin.
Aldan/ma
Cilvesi bitmez yalanların
Her kapı aralığında asılı nazarlık
Maviye çalar renkler
Bir gardiyan sesi ürpertir
Aydınlıkları
Umudu
Ve özgürlüğü
Kan ter içinde geçer,gecedir
Kabuslarım artıyor,nicedir
Son baharı mı geldi mevsimin
Bahtı yıldızımın eğikçedir
Eski seferlere çıkan yeni atlılar
Gece yarısı
Takvimin değiştiği vakittir
Hakkari’de
Başka bir güne doğru
Uyurken huzurlu evlerinde
Milyonlar
Sancılarının umursanmadığı iklimde
Karakış ayazında derdin
“Sabaha kadar gelmeni bekledim.”
Gelmişim.
Sancılarının umursanmadığı iklimde
Karakış ayazında derdin
“Sabaha kadar gelmeni bekledim.”



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!