Bana evlerin en kuytu odalarında konuşulmuş sözlerden söyle
unuttuğum şarkılardan yalnız bir mısra
savunmasız sözler sonra
sonra gözyaşları
Avuçlarında büyüttüğün yıldızlardan ver
ellerindeki nasırları ver
Aşk suya değdiği andır
Bir kadının yalnızlıktan yapılma yanıkları
İstavroz çıkaran bir müslümanın
Dönüşüdür yurduna putperest
Aşk gölgede eksi
Doğdum
Adını okudu kulağıma
Bağıra bağıra kalın sesli bir imam
Ona mı inansam bu yalnızlığa mı
Yanımda kalman emredildi
Sen gittin!
Eli kulağında bir ağıt,
içimde devriliyor minare
secdeye kapanıyor bu yalnızlıktan, virane cami
Korkularımdan minareler dikiyorum,
tepesinde hilal gözlerin
Aydınlık sokaklardan geçiyorum
tüm hacıyatmazları deviriyor bir el.
tüm oyunlardan çıkıyorum
ebelik bende kaldı
düşüm kanadığında
Senin hiçbir halini tanımadım
yalın halini mesela
eksiz.
Memelerinden bahsetmiyorum bile!
Saçma bir devinimde
Soğuk kanlı bir katil gibi
Başladığım noktaya dönüyorum bir fazla
Suç ortağım,
Her şey yeniden başlıyor
Dünyamdaki her şeye seni ekliyorum
Gözlerinin önünde birbirine giriyor
Gün doğar, akşam olur
Enflasyon yükselir, hükümet değişir
Elektrikler kesilir.
Gecenin en karanlık anında
kimse kimseyi tanımaz
Herkes yarasını tanır!
Karınca duası
İskele tedirgin,
Boğazına kadar derde batmış bir gemi
Üzerine üzerine geliyor,
Herkes kaçıyor yalnız
Bir martının güneşe sıkışıyor ayakları
Katibim,
Cinayetler, tecavüzler yazarım.
Çoğu aşkla başlayanlar
Sen ve ben gibi
Geri kalan her şey gibi.
Cinayete dönmeyecek aşk yok belki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!