Onun Yürüyüşüne bakarak süzülmeyi öğrenen kuğular,
O Dilrubanın gözyaşı deryasında, süzülüyorlar şimdi.
Onun tatlı dilini taklit ederek, şakımayı öğrenen bülbüller,
Konuşmayı unutmuş O Nazanın şarkısını, söylüyorlar şimdi.
O Nurbanunun rayihasını çaldıkları için güzel kokan güller
Hırsızlıklarının mahçubiyetinden, kırmızı açıyorlar şimdi
Kömüre renk veren o saçlara dokunmak için, yarışan rüzgarlar,
Şimdi beyazlara bürünmüş o zülüflere ağlayıp, üşüyorlar şimdi.
O güzel kalbinden fışkıran sevgiyle, çölleri yeşerten o abide,
Tıpkı bir cesed gibi; ruhsuz ve duygusuz, bezgin ve yılgın şimdi.
Herkesin bir parçasını koparıp götütürdüğü, tükettiği o mukaddes,
Ela ve çekik olan, O güzel gözlerini de, ceylanlara kaptırmış şimdi
Ve ben, yani yaralı kaplan; kendi yaralarından can çekişirken,
Klabini, ve tüm ruhunu yitiren bu cesede dahi razı bir halde iken,
Bana bu kadarını bile reva görmeyen o duygusuz, o taşlaşmış kumru,
Köşe bucak; Kalbine muhabbetle karşılık verecek, bir kalp arıyor şimdi.
16 Eylül 2011 Perşembe Saat: 23; 05
Ramazan SarıtemurKayıt Tarihi : 13.10.2011 23:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (6)