Silkelen çocuk ve çevrene bak!
Senin derdin dert mi, kendini iyice bir tart!
Güneş her gün herkesin üzerine aynı şekilde azimle doğmuyor mu? Doğuyor doğmasına da çoğu zaman bulutlar örttü diye yok sayılmıyor mu?
Sessiz ol çocuk, sessiz ol.
Sessizliğin sana anlattıklarını dinle!
Acı kadar tatlı, aydınlık kadar karanlık mevcutsa şu evrende ve yaşam biçilmişse ömrüne, fırtınada dimdik durmayı da öğreneceksin.
Düştüğünde kanayan dizinin acısı sana düşmemeyi ya da nasıl düşmen gerektiğini öğretecek.
Körlüğün içinde görmeyi, gideceğin yol yoksa kendi yolunu açıp, ekip biçmeyi bileceksin. Büyüyeceğim diye düşünüyorsan yanılıyorsun çünkü hiç mi hiç büyümeyeceksin.
Hayata büyümek için değil yaşamak ve yaşatmak için gelmişsin. Büyüdüğünü zannedersen, yanılgının x noktasına düşeceksin.
Okyanusların haşmeti; gökyüzünün cefa ile ağlayan gözleri ve toprak altının giz'lerinden fışkıran hüzün yaşları ile oluşur. Sen de birleşeceksin çocuk ve sen de cefa ile güzelleşeceksin. Kendinle birleşerek evrende bütünün bir parçası ve kendi içinde bir bütün olduğunu göreceksin ama en büyük gerçek şu ki; denklemin sonunda daima sıfır olarak kaldığını fark edeceksin.
Korkma çocuk korkma!
Sıfır kadar hiç olduğun noktada, gerçekten insan kalabildiğin için kendinle gurur duyacak ve hayata sevgiyle kocaman bir gülümseme göndereceksin.
Serpil Çavuşoğlu
Kayıt Tarihi : 28.9.2013 13:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşadıkça büyümez insan. Sadece yaşar ve yaşatır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!