uzun bacaklı tayın
ihtişamlı koşusunu banardık 
tedirgin akşamlara 
talandan korurdu çadırlarımızı
taze bir umut muştulardı 
erken ayazlara düşen 
ilk yağmur damlası
pusuda saklı hançer ve yüzümüze sırıtan
kara suratlı mağaraya kişnerdi küheylân
her şahlanış
içeriden yağmalanmış bir toprak parçası
arkamızdan kovalardı karalama dosyaları
orada gizlenirdi şiir
insafsız bir savaş artığı 
ganimet adaklar misali 
alnımıza sürülürdü harfin kanı
anılar tüterdi bacalardan 
ki kırlaşmışlardı
unutmuştuk çünkü insanca yaşlanmayı
ilân tahtalarına yapışırdı suretimiz
takvimleri ağlatırdık biz
b u   y ü z d e n “genç” koydular adımızı
“ölümsüz” dedi birileri
biraz alaycı
biraz küçümser bir tavırla 
b u   y ü z d e n  çözümsüzlük gurbetiydi
yanıtsız soruların tebliğ edildiği 
kayıp bütün adresler
başıbozuk 
isyankâr ve çılgın  tay
tıslayan gece yılanını b u   y ü z d e n
gündüze şikâyet ederdi bıkmaksızın 
dağlanırdı dudaklar karalama dosyalarında
bıçak 
rüzgâr 
ve kan
bu kadardı yaşam 
geçmişi geleceğe bağlayan 
ak kâğıttan farklı
sıradan bir zincir halkası
yoktu bir anlayan
kutsal aşkın kendisi 
ve aşkı bilenden başka 
(30 Mart 2005)  
('ŞİKÂYETNAME', Hayal Yay. Temmuz 2010, Sayfa 34)
Kayıt Tarihi : 30.3.2005 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


sıradan bir zincir halkası ...düşüncelerin yaşam havuzundan nefes alması gibi...tebrikler....atıl kesmen
TÜM YORUMLAR (2)