Şiirler Okudum Bugün Şiiri - Yorumlar

Azer Yaran
21

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şiirler okudum bugün türkçemin ormanlarında,
Adım adım dizelerle içimde direncim, sevincim ve acım,
Çocuklaştım, aldım da gövdemi salladım dallarında
İlkgençlik suyunu yakmış gür bir ağacın.

Hayatı bir gürültünün içinden yeniden yaratmaktır şiir,
Ve söz demlemek değildir mutluluğun kanatlarında.

Tamamını Oku
  • Ali Oğuz İyidiker
    Ali Oğuz İyidiker 13.06.2010 - 01:22

    yok yok Mehmet hocam;
    bizde şair kısmısının kafası feci karışıktır..
    ne dediğini bilmez...
    her konuda ahkam keser..
    çok seviyor olmama rağmen bknz Necip Fazıl..
    şimdi şu Baykal' ın kasetinden sonra Ataol Behramoğlu da apır sapır konuşmaya başladı sağda solda...
    herhalde genel bir durum...

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 13.06.2010 - 01:21

    Boşver sen onu hocam,
    Ben Hz. Adem Türk'tü diyen akademisyen bile gördüm(!)

    Ha, unutmadan,

    Kulaklarını tıka istersen.
    Biri kötü dolmuş, patlayacak gibi.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 13.06.2010 - 01:10

    Evliya Bey,
    Hemfikirim:

    Bir şeyi değiştirsin şiir.

    Ya melodisi yetsin, oku, huzuru hisset
    Ya düşündürsün seni, ya kabul çek veya ret
    Ya duygu kamçılasın, neş'e, gam, korku, hiddet
    Ya bir mesajı olsun ya sevgi duy, ya nefret
    İnsan da bu değil mi: inanç kemik, şüphe et...

    Diğer seçenekler geldikçe (gelirse veya) eklenecektir :)

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 13.06.2010 - 01:03

    Sevgilim Hayat

    Yüzüme bak
    ve yüzümü hırpala
    yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak
    sen
    her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat
    yaban, diri memelerinden ısırmak
    dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için
    çok oldu tepelere vurdum kendimi
    bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde
    tıraşı uzamış adamlardan
    huylarını öğrendim senin.
    Mahmur bir tohumdun delikanlı bağrıma.
    Ve hatırlıyorum lokavt vardı
    bezgin fabrika düdüklerinin
    dizlerine yatırılmış olan sabah
    senin kalbini kakışlardı
    Tomarla muştuyu omuzlayarak genç adamlar
    polisin sevmediği genç adamlar sokaklarda
    patronları kudurtan gazeteler satarlardı.
    Ey şehre başaklar:
    militan ruhlar ekleyen hayat!
    Gün turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken
    izmarit toplayan
    çocukların üstüne
    çekleri imzalanıyorken devlet katlarında faşizmin
    bacımı koyvermiyorken şizofreni,
    yüzüme bak
    ve rahmini bana doğru tekrarla
    ben öyle bilirim ki yaşamak
    berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır
    çünkü biz savaşmasak
    anamın giydiği pazen
    sofrada böldüğümüz somun
    yani ıscacık benekleri çocukluğumun
    cılk yaralar halinde;
    yayılırlar toprağa
    etlerimiz kokar
    gökyüzünü kokutur
    çünkü biz savaşmasak
    Uzak Asya'dan çekik gözlerimiz
    Küba'dan kıvırcık sakallarımızla
    savaşmasak
    güm güm vurur mu kömürün kalbi Kozlu'da
    Ke san'da, Kandehar'da ümüğüne basılır mı vahşetin
    ve sen boynunu öperken beni sarhoş
    bir okyanusla titreten hayat
    sevgilim olur musun.
    Ben savaşarak senin
    bulanık saçlarından tutp
    kibirli güzelliğini çıkartıyorum ortaya
    dünya
    kirletilmez bir inatla dönüyor
    altımıza yıldızlar seriliyor
    yüzüm suya davranıyor koşaraktan.
    ve inzal.

    İsmet Özel

    Cevap Yaz
  • Mehmet Dokumacı
    Mehmet Dokumacı 13.06.2010 - 01:01

    GÜNÜN ŞİİRİ BİR 'HİÇ' OLDUĞU İÇİN GÜNE BİR ŞİİR İKRAM EDEYİM DEDİM:

    Sol Anahtarı

    SOL ANAHTARI

    Rodrigo’nun gitarından türeyen bebek
    Do-re-mi
    Bir ‘es’, sonra diyez
    Kan pıhtıları içinde doğdun
    Değil
    İnce ‘mi’?
    Koptun ana rahimden
    Yarım ‘diyez’
    “Ol”dun kan pıhtıları içinde
    ‘Es’

    Ağla!
    Gitarın orgazmı kıvranıyor
    Seni doğuran kadının kıvranması ile aynı
    Acının sesi var...
    Sol sol sol mi fa
    Oysa
    Yaşlandı, duymuyor:
    Kendi anneni orgazm ettiğini sanıyor Tanrı.
    ‘Yarım diyez’

    Yazıyor birinci günahını çıplak
    Ve henüz kanlı omzundaki
    Sol yazıcılar
    Taşra baskısı
    Mi mi mi re do re
    ‘Es’

    Şahidim fakat ki:
    Bir günah daha yazdım Tanrıya:
    Hem ‘haz’ın yüzünü aynı yaptı
    -Neither-nor-
    Hem acıyı duymadı.
    Sonsuz ‘es’

    Mehmet Dokumacı

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin 13.06.2010 - 00:54

    Malesef,şair hedefinden koptuğu an şiir de kopmuş.

    Belki,sadece belki,başladığı yolu takip etseydi daha başarılı olacakmış gibi bir hava veriyor okura.
    Sağlık olsun!! Seçici kurulun içi boş ilk yumurtası değil bu,daha ne günler var önümüzde,ömrümüz yeterse tabi)))

    Tüm şiir sevenlere sevgi ve saygılar

    Fikret Şahin

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 13.06.2010 - 00:41

    şiirler okuyalım bu gün..bu da benden Mehmet ağabey..

    Evet, İsyan

    Demirden sağnaklar altında uyur sevdiğim
    göğsünde hazin ayak izleri eski Şubatların
    onu yaralar kıpırdatıyor
    ve o sertelmektedir yaralardan
    kasıklarına boşalmaktadır nal sesleri
    saçları bukleli bir çocuğu öperek uyandıran
    içimize güneşler bırakan nal sesleri.
    Keserle yontulmuş bir ağzı var sabahın
    varınca bayrakları, marşları duyuyorum
    başım çılgınca sarsılan dallarla uğraşıyor
    durup dineliyorum bütün taframla
    bütün taframla, bütün yumruklarım, bütün
    hantal yüreklerin olduğu orda.

    Kesik kolları var aşkın
    döl ve inat barındıran.
    Hırpanî bir okşayışla akşam
    yanaşınca çocuklara
    ben karakavruk yüzümün arkasında
    kırbaçlayarak büyüttüğüm ağrıyı bırakıyorum
    bana ne çerçilerden, çerilerden, kullardan
    halksa kal'am onu kal'a kılan benim
    boşanır damarlarıma yılların kahraman gürültüsü
    çünkü kavganın göbeğidir benim yerim.

    Ay vurunca çatlatır göğsümdeki mahşeri
    çünkü kavganın göbeğidir benim yerim
    canlarım, kollarında Parti pazubentleri
    dik başlar, erkek haykırışlarla
    göndere, en yukarlara çekiyorlar
    en yukarlara çatlıycak kadar aşkî yüreklerini.
    Yıllardır çocuk başları akıyor yamacımızdan
    yıllardır balçıklı bir hayvan çeperlerimizde
    kentlimiz cebinde cinayet fotoğraflarıyla sofraya oturuyor
    köylü -biraz sessizlik- ne tuhaf bir kelime?
    Asfalt yakıyor genzimi
    asfalt adamlarını topluyor aramızdan
    yıkılıp omuzdaşlarının seslerine
    yıkılıp bir boran içinde toplayarak çiçeklerimi.

    Ben merd-i meydan
    yani toprağın ve kanın gürzü
    güllerin bin yıllık mezarı bendedir
    yukardan bakarım efendilerin pusatlarına
    insanların bütün sabahlarını merak ederim
    gök hırpalanmaktadır merakımdan
    ıtır kokan benim yumruklarımdır
    benim kavgamdır o, aşk diye tanınan.

    Alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara
    vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
    vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
    Zülküf de vursun.
    Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.

    İsmet Özel

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 13.06.2010 - 00:32

    :)

    Baktın onların patlatacağı yok, sen patlattın anlaşılan.

    Yorum yok :)))

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 13.06.2010 - 00:26

    bu şiiri ne şekil bakımından (hece mi kafiye mi serbest mi belli değil zira) ve ne de anlam ve ruh bakımından bir şekle şemaile sokamadım..

    beğenemedim..lezzetsiz..

    @..

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 13.06.2010 - 00:25

    Nasıl olsa adam da ölmüş cevap veremez.

    Oku oku say artık...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta