Şiire Doğru-2 Şiiri - Ali Tekmil

Ali Tekmil
452

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Şiire Doğru-2

Nasıl denir? Yapı’nın araç ve olanaklarıyla yapı’nın içine dalıp, ortaya yeni bir yapı oturtma girişimi.Rengi, dokuyu, kokuyu, biçimi, ilişkileri sesle; sesi, tınıyı sözle karşılayıp dışlaştırma düzeneği… Şiir: Dil’in taşıyabileceği en ağır yük… ya da ondan kurtulma biçimi…

Adlandırma önemlidir. Evrensel gerçeğin kapısını ad anahtarıyla açmıyor muyuz? Varlıklara, onlara birer ad vererek ulaşmıyor muyuz? Canlı – cansız her şeye adlarıyla seslenerek ilişmiyor muyuz? Dağa dağ, suya su, başımızı döndüren sarhoşluğa ten kokusu deyince öyle olmuyor mu! O vakit soyutlama önemli…Varlıkların anlağımızdaki yansıları… Şimdi tasarım aşamasına mı geçiyoruz ne! Şeylerin yerlerinden, biçimlerinden, anlam, ses, sezgi, çağrışım …trafiğinden hoşnut değil miyiz? Bunları yenileriyle değiştiremez miyiz?

İmge: Var olana; dokusu, dikişi hesaba, kitaba gelmez urbalar giydirip yanar – döner bir aynanın karşısına dikme… Gerçeği, gerçeğe beğendirme inadı…Aynadaki güzel’in, karşısındakine yaptığı nanik! Eskiyi, hoyratı, çirkini; tasarlanabilen en iyi, en güzel ve en çılgın kendi’ne gönderme estetiği…

Süreç, bir “ çıkma “ süreci midir ki? Önce kendinden, sonra bütün bir verili gerçeklikten… Katı ve durağan gerçek, günlük dil nasıl terk edilir? Kopuş dinamiği nerede başlar, nerede ip göğüslenir? Bilen var mı! Yoksa her şey başından beri iç’e doğru bir yolculuk mu! Sonunda varıp el sıkıştığımız da yine kendi “ durduğumuz “ mu! Her ne iklimde ve hangi coğrafyalara yapılırsa yapılsın gezilip, görülenler sondaki yorgunluğa değmez mi!

Anlam: Şey’lerin ayazdan ve ateşten eli…Dokunduğun yerler; okşadığın, taradığın,ovduğun, çimdiklediğin, dondurduğun ve yaktığın yerlerim ne denli deneyimli! Hep yanımda ol, sezgi ve çağrışım salıncağında salla beni. İndiğimde güneş görmemiş yerim kalmasın. Gölgemde bile görünür olayım.

Ya, “ yapı “ nın şakülü kaçmışsa! Para ve mülkiyet deliğinden su alıyorsa… Özel ve birey etkileriyle çeliğin, betonun ve karkasın bireşimi değiştirildiyse… Ey algının ve tasarlamanın ulu tanrısı! ey kamusal ütopyanın son Mohikan’ı! , bütün verilerimi tümleyen tin! Anlığıma akış, dizime fer, gözüme uzun menzilli bir fener ver! Ki, vardığım yerde gülücüğü benekli bebelerin tavsuruna girmeye yüzüm olsun!

Ali Tekmil - 14.12.07 – Urla.

Ali Tekmil
Kayıt Tarihi : 14.12.2007 13:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Tekmil