Şiir, Şuur ve İstikamet
Sûr'un sesine vakit var zannederken okunan şu selâ,
Selam sana ömrümden yükselerek toprağa saplanan ceset.
Ben diye başladığım her hevesin sonu,
Acizliğinde umut aradığım çürümeye yüz tutmuş beden.
Sorguma eşlik eden meleklerin titizliğinde adalet,
Selâ'm'ın tek sahibi olan mutlak cüret.
Oysa kerameti kendinde arayan yağmura düşmandım,
Dün suları kesti Rabbim ; bugün huzurundayım.
Fikriğim kemirdiği üç metrelik kumaşa muhabbetim yok,
daha dün dünyada sahibiyim zannettiğim ağacın altındayım.
Fikrin sesini fısıldar karıncalar dallarıma,
Daha fide onlar durun diye bağırmak isterim.
İsmimi yazdıkları tahtanın çirkinliğine bakar ahali,
Kürek kapma yarışındakilerin hepsiyle daha bu sabah samimiydim.
şiir, şuur ve istikamet,
ölümle başlayan bir çizgide üstelik.
geç kalmışım biliyorum,
şah damarımdan yakın bu kez anlatılan ilmek..
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 22:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiirin hikayesi, tüm hikayelerin sonunu bilen bizlerin anlamsız telaşıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!