Şiir denilen terim, îcâd olmuş bir vakit
İlhâm adlı meleke, buna sermâye, nakit
Sözler birer bilmece, mânâlar sened, akit...
Şâirin mârifeti, mısrâları dizdirmek...
Sırlar, evet o sırlar; gizli hazînesinde
Ne fırtınalar kopar, muhteşem sînesinde
Görünülenden öte, görür âinesinde...
Erbâbının işidir, bu tılsımı çözdürmek...
Varılmaz uç noktalar, âniden olur yakın
Emir alan duygular, topluca eder akın
Önüne de geçilmez, dinlemez aman, sakın...
Bilenin vazîfesi, bilmeyene sezdirmek...
Öyle bir heyecân ki, vecdi nefesler keser
Yedi İklim birleşse, itirâz yeli eser
Dışta gülüş bahâne, iç bünyesinde küser...
Maksâdı tebessümde, kemân kaşı büzdürmek
Lodos Rüzgârları'yla, akıl karaya vurur
Çıkıp azgın dalganın, nasıl önünde durur?
Beklenmedik ateşle, muazzam deryâ kurur...
İşte o an gemiyi, tek katrede yüzdürmek...
08.10.2000 Landsberg 05: 05
Mustafa Engin KaratayKayıt Tarihi : 12.8.2001 16:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)